Gribe İyi Gelen Yiyecekler nedir?
Soğuk algınlığı ve grip burnu, kulakları ve boğazı etkileyen üst solunum enfeksiyonlarıdır. Maryland Üniversitesi Tıp Merkezine (UMMC) göre, soğuk algınlığı en çok rastlanan üst solunum yolu enfeksiyonudur. Grip ya da influenza her yıl milyonlarca kişiyi etkiler. Gribin en bilinen semptomları ağrılar, yorgunluk ve yüksek ateştir. Sağlıklı beslenme alışkanlığı soğuk algınlığı ve grip semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Grip influenza adı verilen virüs tarafından meydana getirilen; 39 derece ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan bir mevsim hastalığıdır.
Grip belirtileri nelerdir?
-
Aşağıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı görülebilir;
- Ateş (koltuk altından ölçülen 38 °C ve üzeri)
- Titreme
- Kuru öksürük
- Boğaz ağrısı
- Burun akıntısı ve tıkanıklığı
- Baş ağrısı
- Kas ve eklem ağrıları
- Şiddetli halsizlik
- İshal, nadiren kusma
Çoğu hasta herhangi bir tıbbi tedavi almadan bir haftada iyileşir. Fakat risk grubunda olan kişilerde hastalık ciddi ve ağır seyredebilir ve hatta ölüm görülebilir. Bu nedenle risk grubundaki kişiler erken dönemde (hastalık başladıktan sonraki 24 ile 48 saat arasında) hekime başvurmalı ve antiviral tedavi almalıdır. Bu ilaçlar; tıpkı antibiyotikler gibi hekim tarafından önerilmedikçe, reçetesiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar, bebek, gebe ve emziren anneler, çocuklar ve ileri yaştaki hastalar da dâhil olmak üzere hekim tarafından verildikten sonra kullanılmalıdır.
Vücuttan su kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketimi gerekir. Antibiyotiklerin grip ya da soğuk algınlığı tedavisinde herhangi bir yararı yoktur. Antibiyotikler bakterileri öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde herhangi bir etkisi yoktur.
Grip veya Soğuk Algınlığını Hızlı Atlatmanın yolu Çinko takviyesi(önemli her 3 saatte bir 20 mg çinko takviyesi alabilirsiniz.), C Vitamini ve D Vitamini takviyesi
Tavuk Çorbası
Ilık sulu yiyecekler tıkanmanın ve iltihaplanmanın azalmasına yardımcı olur. Maryland Üniversitesi Tıp Merkezine göre, soğuk algınlıkları ve gribal enfeksiyonlarda halk arasında en çok tercih edilen yiyeceklerden biri olan çorbanın işe yaradığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. İçerisinde tavuk ya da et suyu bulunan tavuk çorbası müköz membranın kayganlaşmasına, vücut ağrılarının ve burun tıkanıklığının azalmasına yardımcı olur. Besin değerlerinden en iyi şekilde faydalanabilmek için özellikle bol sebzeli beyaz et veya tavuk çorbası tercih edin. Daha az su ve katı yağ içerdikleri için kremalı çorbalardan uzak durun. Hazır çorbalar yerine ev yapımı ya da doğal yollarla hazırlanmış çorbalar tercih edin. Hazır çorbalar katkı maddeleri ya da trans yağ içermektedir. Bunlar da kalp hastalıkları ve benzeri rahatsızlıklara yakalanma riskini arttırmaktadır.
C vitamini Bakımından Zengin Yiyecekler
C Vitamini vücudun yiyeceklerden alması gereken suda çözünebilen bir vitamindir. Sağlık uzmanı Dr. Andrew Weil’e göre, C Vitamini soğuk algınlığının şiddetini ve süresini azaltabilir. C Vitamini bir antioksidan olduğu için kişinin bağışıklık sisteminin güçlenmesini, hastalıklarla ve enfeksiyonlarla mücadele etmesini kolaylaştırır. Soğuk algınlığı ya da gribi önlemek ya da zaten semptomlar mevcutsa azaltmak için C Vitamini bakımından zengin yiyecekleri beslenmenize dâhil edin. C Vitamini bakımından zengin yiyecekler portakal, greyfurt, kivi, dolmalık biber, tatlı patates, ıspanak, domates, papaya, brokoli, çilek ve narenciye sularıdır.
Baharatlı Yiyecekler
Baharatlı yiyecekler soğuk algınlığı ya da influenzayla bağlantısı olan tıkanıklığın giderilmesine yardımcı olur (UMMC). Baharatlı yiyecekleri seviyorsanız ve soğuk algınlığı ya da grip semptomlarınız mevcutsa acı biber, hardal, bayır turpu, Hint, Çin, Vietnam ya da Meksika yemeklerini beslenmenize dâhil edin. Hint yemekleri zencefil gibi doğal bir bitki olan kurkumin içerir. Weil’e göre kurkuminin antiinflamatuar özellikleri vardır. Kurkumin hardalda bulunur ve zencefil Asya mutfağında sık kullanılan popüler bir bitkidir. Soğuk algınlığı ya da grip iştahınızı kapattıysa baharatlı yiyeceklerden ufak porsiyonlar halinde yiyebilirsiniz. Tıkanıklığı gidermek için miso çorbası içebilir ya da içinde çeşitli baharatlar bulunan tost yiyebilirsiniz.
Grip belirtileri, influenza virüsü ile karşılaşıldıktan sonra 1-3 gün içinde ortaya çıkar. Ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, vücut ağrıları, titreme, ishal gibi şikayetlerin biri ya da birkaçı yaklaşık 7 gün sürer. İyileşme süresi 2 haftaya kadar uzayabilir.
Grip, hasta kişilerin, öksürük veya aksırık sonucu etrafa saçtığı damlacıkların solunması veya bu damlacıkların bulaştığı yüzeylere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile bulaşır.
Risk grubunda yer alan gebeler, 65 yaş üzeri ve 2 yaş altı kişiler, kronik hastalıkları bulunan bireyler ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda kişilerde hastalık diğer kişilere göre daha ağır seyredebilmektedir. Bu kişilerde zatürre, bronşit ve kulak enfeksiyonları gibi hastalıklar meydana gelebilir.
Gribin tedavisi genellikle belirtilerine yönelik, hastanın konforunu sağlayıcı niteliktedir. Hekim tavsiyesi dışında ilaç kullanılmamalıdır. Antibiyotiklerin tedavide yeri yoktur.
Gripten korunmanın en önemli yolu kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabun ile yıkanmasıdır. Aşılama, gripten korunma yollarından birisidir. Özellikle risk grubunda bulunanlar grip aşılarını grip mevsimi boyunca yaptırabilirler. Hapşırma ve öksürme sırasında tek kullanımlık kâğıt mendil kullanılmalıdır ve kullanıldıktan sonra etrafa temas ettirilmeden çöpe atılmalıdır. Eğer mendil yok ise kolun iç kısmı kullanılarak ağız ve burun örtülmelidir. Hasta olanların kalabalık ortamlarda bulunmamaları, evden çıkmamaları ve evde istirahat etmeleri hastalık bulaşmasının önüne geçmek için önemlidir. Hasta kişilerin bol sıvı tüketmeye özen göstermesi, beslenmesine dikkat etmesi, özellikle taze sebze ve meyveleri tüketmesi önerilir.
Yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlığı olan bireylerin soğuk algınlığı ve enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riski daha yüksektir ve hastalık halinde hastalıkları daha ağır seyreder. C vitamini, E vitamini, çinko, selenyum gibi antioksidanlar soğuk algınlığı, grip ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini artırmaya yardımcı olmaktadır. Selenyum, bağışıklık sistemindeki etkinliği ile influenza (grip) enfeksiyonuna karşı direncin oluşmasında; Vitamin E, güçlü antioksidan özelliği ile bağışıklık sistemi etkinliğinin sürdürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Ayrıca ekmek mayası mantarından elde edilen beta glukanın semptomatik soğuk algınlığı oluşumunu azalttığı gösterilmiştir. Önemli bir antioksidan olan çinko, vücudumuzda üretilemediği için her gün belirli miktarda almamız gereken minerallerden biridir. Vücudumuzdaki tüm hücrelerin gelişmesi ve çoğalması için gereklidir.
Çinko büyüme ve gelişmeyi destekler, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnci artırır. Çinko eksikliği , hem düşük, hem de yüksek gelir grubundaki çocuklarda; bağışıklık sisteminin yeterliliğinde azalmaya, ciddi enfeksiyonların oranında artışa, büyüme ve gelişmenin gerilemesine neden olabilir. Semptomların başlangıcında, ilk 24 saatte çinko alımı, soğuk algınlığının süresini ve şiddetini azaltmaktadır. Çocuklarda en az 5 aylık çinko kullanımı, soğuk algınlığı görülme sıklığını, okula devamsızlığı ve antibiyotik kullanımını azaltmaktadır.
Prof. Dr. Tulunay, vatandaşların c vitaminini yanlış kullandığını da kaydederek gribal enfeksiyona yakalanan vatandaşlara çinko kullanmalarını önerdi.
“Grip olan vatandaşlar antibiyotik kullanarak hem gereksiz para veriyorlar hem de antibiyotiklerin yan etkilerini tedavi etmek için daha fazla para harcıyorlar” diyen Prof. Dr. Tulunay, antibiyotik kullanımına ilişkin “Hastalıkları önlemek için akılcı ilaç kullanılması gerekir. İlaç uygun dozda, uygun sürede, uygun hastalıkta, uygun şekilde kullanılmalıdır. Gribal enfeksiyonda antibiyotik kullanımı işi daha kötüleştirir. Antibiyotik virüslere etkili değildir. Keçi gribinde antibiyotiğin hiçbir etkisi yok boşuna antibiyotiğe para veriliyor” dedi.
Çinko Hastalık Süresini Kısaltıyor
Prof. Dr. Tulunay, gribal enfeksiyonda antibiyotik yerine çinko kullanılması gerektiğini de kaydederek “Halk arasında grip olan c vitamini içsin gibi bir yanlış bilgi vardır” dedi. Tulunay, gribin daha kısa sürede atlatılması için ne yapılması gerektiğini ise şöyle aktardı:
“ Antibiyotik yerine gripte en etkili çinkodur. C vitaminini gripte hiçbir etkisi yoktur. Bu konuda yurtdışında ciddi araş yapıldı. Hiçbir araştırma C vitamininin faydalı olduğunu göstermemiştir. C vitaminin fazlası taş yapımına neden olur. Grip 1 hafta sürecekse çinko kullanımı ile bu süre 4 veya 5 güne düşüyor ya da hastalık daha hafif geçiyor. Çünkü çinko kullanımı vücudun müdafaa mekanizmasını güçlendiriyor ve gribal enfeksiyona neden olan mikropların etkisiz hale getirilmesine yardımcı oluyor. Amerika’da gribe bağlı iş gücü kaybı senede 275 milyon gün olarak hesaplandı. Onun için gribin süresi bir gün dahi kısalsa ülke ekonomiye kazanç sağlar.”
Çinko hangi yiyeceklerde bulunur:
İstiridye, sığır eti, peynir, kuru fasulye, sütsüz çikolata, mısır, karides, brokoli, brüksel lahanası, fındık, tavuk
Çinko en fazla, su ürünlerinde (balık, midye vb.) bulunur. Ayrıca mantar, badem ve cevizde zengin çinko kaynaklarıdır.
SICAK ŞEYLER İÇİN
Bedeninizin, mikropları normalden daha sıcak bir ortamda öldürmeye çalışması nedeniyle oluşan ateş; bir-iki gün tahammül edildiği takdirde daha çabuk iyileşir. Bu durumda yapılacak en doğru hareket, bir battaniyeyi üzerinize çekip yatmaktır. Bununla birlikte içeceğiniz sıcak içecekler, burun tıkanıklıkların açılmasına yardımcı olur, susuz kalıp kurumanızı engeller, boğazınızı yumuşatır.
ÇAY YA DA GARGARA
Grip olduğunuz zaman burnunuz tıkalıysa, geceleri rahat uyuyamazsınız. Bu olumsuz etkiyi gidermek için; papatya, nane, kuşburnu gibi bir bitki ile hazırlanan çayın içine bir tatlı kaşığı bal katarak tüketin. Bu karışımı yatmadan önce sıcak olarak içmek sizi rahatlatır. Bu içeceğin oda ısısına gelmiş halini gargara için de kullanabilirsiniz. Buharlı bir duş almak da üst solunum yollarını rahatlatarak, kaslarınızı gevşeterek iyileşmenize yardımcı olur.
Burun damlası kullanmazsam, hiç nefes alamayacakmışım gibi hissediyorum. Damlayı çok kullanmanın zararlı olduğunu duydum, ne dersiniz?Burun açan ilaçlara karşı, zaman içinde psikolojik bağımlılık gelişir ve hastalar ilaçsız yapamaz. Burun damlası çok kullanılınca, ters etki yaparak tıkanmalara sebep olabilir. Bu kişiler yan etki olarak çıkan tıkanıklığı gidermek için daha çok ilaç kullanarak, kısır bir döngü oluşturur. Bu ilaçlar, nezle tedavisinde kullanıldığı zaman, burundaki kan damarlarını büzüştürerek kan akışını azaltır. Bu da, mikroplarla savaş için sıcak olması gereken burun ve boğazın soğumasına sebep olur. Burnun tuzlu su ile temizlenmesi ise tıkanıklığı giderdiği gibi virüs ya da bakterileri ortamdan uzaklaştırmakta da etkilidir. BASİT AMA ÇOK
İşte,tıkanıklık gideren bir tarif: 1 bardak ılık suyun içine yarım çay kaşığı tuz ve yarım çay kaşığı karbonat ekleyip eritin. Damlalık yardımı ile burnunuzu yıkayın. Önemli bir ayrıntı ise, çinko içeren burun spreylerinin kullanılmaması gerektiğidir. Bağışıklığı desteklediği için grip tedavisinde yaygın kullanılan çinko; burna sıkılırsa koku alma duyusu kaybedilebilir.
*Image by silviarita from Pixabay