Anne Sütünün Faydaları Nedir?
Anne sütü , bebeğin ilk 6 ay ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerine içeren ideal besin kaynağıdır. İçindeki koruyucu maddeler nedeniyle bebeği enfeksiyonlardan korur. Anne sütünde yeterli miktarda su ve vitamin bulunduğu için, çok sıcak iklimlerde bile bebeğe su vermeye gerek yoktur. Anne sütü bebekler için yaşamsal öneme sahiptir. Anne sütü bebekleri her türlü enfeksiyondan korur.
Ayrıca emzirme bebeğin annesiyle sevgi bağı kurabilmesi için en iyi iletişim yoludur. Anne sütü bebeği ishal, solunum yolu enfeksiyonu gibi hastalıklardan korur, çene ve diş gelişiminde önemli rolü vardır. Anne sütü ile beslenmiş çocuklar astım, alerji, çocuk diyabeti gibi hastalıklara karşı daha dirençli olmaktadır, Anne sütünün içinde yeterli demir olduğu için, emzirilen bebeklerde kansızlık görülmez. Ayrıca anne sütü alan bebeklerde, pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Bebeğin ruhsal, bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olur.
Anne sütü çok özel bir süttür. Doğumdan hemen sonra akan ilk süte kolostrum denir. Doğumdan hemen sonra salgılanan az miktarda gelen bu süt bebek emmeye başladıktan sonra artar. Kolostrum doğum sonrasında 72 saat içinde gelir ve rengi hafif sarımsı bir renktir. Anneden gelen bu ilk süt bebek için hastalıklara karşı çok önemli maddeler içerir. Yeni doğan bir bebeğin kolostrum sütünden hemen faydalanması için doğumu takiben en kısa sürede özellikle ilk 2 saat içinde emzirme başlamalıdır. Süt üretimi için emzirmenin sık aralıklarla yapılması önemlidir.
Daha sağlıklı bebekler için ilk 6 ay sadece anne sütü ve daha sonra ek gıdalar ile birlikte 2 yaşına kadar emzirilmesi uzmanlar tarafından önerilir.
SÜT YAPIMI NASIL BAŞLAR?
Memedeki süt yapımını sağlayan madde annenin beyninden salgılanan prolaktin adlı bir hormondur. Gebeliğin sonlanması ile vücuttaki gebelik hormonları azalır ve prolaktin salgılayan bezler uyarılır. Prolaktin salgısı doğumdan sonra bazı annelerde hemen bazılarında 4 gün içinde artmaya başlar.
Kan damarları, memede süt yapımı için gereken maddeleri süt hücrelerine taşır. Prolaktin etkisiyle memeler sütle dolar. Bu sürede memede kan damarları daha çok kan taşır ve memeler sıcak ve sert olur. Süt akmaya başlayınca ve bebek emmeyi öğrendikçe memedeki gerginlik azalır, anne de rahatlar.
Bu olaylar sırasında anne ve bebek zorluklarla karşılaşabilir.İlk günlerde anne ve bebeğe, yardım ve destek gerekebilir.
Proteinler
Anne sütü iki çeşit protein içerir: peynir altı suyu ve kazein. Yaklaşık% 60’ı peynir altı suyu iken% 40’ı kazeindir. Proteinlerin bu dengesi hızlı ve kolay sindirime izin verir. Formül olarak da adlandırılan suni süt daha büyük bir kazein yüzdesine sahipse, bebeğin sindirimi daha zor olacaktır. Anne sütündeki tüm proteinin yaklaşık% 60-80’i peynir altı suyu proteinidir. Bu proteinler, enfeksiyona karşı mükemmel koruma özelliklerine sahiptir.
Yağlar
Anne sütü de bebeğinizin sağlığı için gerekli olan yağları içerir. Beyin gelişimi, yağda çözünen vitaminlerin emilmesi ve birincil kalori kaynağı için gereklidir. Beyin, retina ve sinir sistemi gelişimi için uzun zincirli yağ asitleri gereklidir. Hamileliğin son trimesterinde beyinde biriktirilir ve ayrıca anne sütünde bulunurlar.
Vitaminler
Anne sütündeki vitamin ve miktarı doğrudan annenin vitamin alımı ile ilgilidir. Bu yüzden vitaminler de dahil olmak üzere yeterli beslenme önemlidir. A, D, E ve K vitaminleri dahil olmak üzere yağda çözünen vitaminler, bebeğin sağlığı için hayati önem taşır. Ayrıca, C vitamini, riboflavin, niasin ve pantotenik asit gibi suda çözünen vitaminler de gereklidir.
Karbonhidratlar
Laktoz insan sütünde bulunan birincil karbonhidrattır. Anne sütü tarafından sağlanan toplam kalorinin yaklaşık% 40’ını oluşturur. Laktoz, midede çok sayıda sağlıksız bakteriyi azaltmaya yardımcı olur, bu da kalsiyum, fosfor ve magnezyum emilimini artırır. Hastalıkla savaşmaya yardımcı olur ve midede sağlıklı bakterilerin büyümesini destekler.
-
Hastalıklara karşı korur
Anne sütünün bilenen en önemli özelliği bebeği hastalıklara karşı korumasıdır. Bebekler, bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmemiş bir halde doğarlar. Doğumdan hemen sonra gelen kolostrumun içerisinde antikorlar bulunur. Yani bebek doğar doğmaz ilk emdiği süt ile aşılanır. Kolostrum bittikten sonra gelen süt de bebeği koruyucu maddeler içerir. Anne sütü alan bebekler enfeksiyonlara, kulak hastalıklarına, sindirim sistemi rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığa daha az yakalanır. İlerleyen yaşlarda ise bağışıklık sistemleri daha iyi çalışır.
- Besin değerleri ile doludur: Birçok kişi bebek için anne sütünün ilk bir yıldan sonra besleyici olmadığını düşünmektedir. Oysa bu doğru olmayan bir düşüncedir. Çünkü anne sütü bebek için oldukça önemli olan protein, kalsiyum, yağ, vitamin A ve diğer besinleri üretmeye devam edecektir. Sütün sonraki zamanlarda azalması besin değerinin azaldığı anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, bebek anne sütünden bu besin değerlerini bir yıldan sonra bile temin edebilmektedir.
-
Emzirme hareketi sayesinde annenin vücudunu toparlamasına yardımcı olur
Emzirme işlemi rahim kaslarında kasılmaya yol açarak rahmin eski şekline hızlı bir biçimde dönmesine yardımcı olur. Aynı zamanda emzirme sayesinde doğumun ardından meydana gelen kanamalar da erken bir zamanda kesilebilir.
- Anne Sütü Bir Antikor Deposudur
-
Yeni doğan bebeklerin vücutlarının, bulaşıcı virüs ve bakterilerle savaşması için önemli oranda besine ihtiyacı vardır. İşte anne sütü bu virüslerle savaşan ve kolostrum da dahil olmak üzere birçok önemli antikor içerir. Bebeğin genel vücut sağlığını, sindirim sistemi, boğaz ve burun etrafında tam manasıyla koruyucu bir tabaka meydana getirip korumak için çok yüksek oranlarda immünoglobulin sağlar. Anne sütü bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirerek beden sağlığını arttırır. Bebeğin bağışıklık sistemi güçlü olursa vücudu aşağıdaki sorunlara karşı rahatlıkla savaşabilir;
- Solunum yolu enfeksiyonları: Enfeksiyon türleri ve soğuk algınlığı,
- Bağırsak doku hasarı,
- Orta kulak enfeksiyonları,
- Gut enfeksiyonları,
- Lam enflamatuar bağırsak sendromu,
- Çölyak hastalığı,
- Lösemi ve türevleri.
Anne sütü, bebeklerin genel sağlığı için çok önemlidir. Bu nedenle anne sütü almayan bebekler, kanser ve enfeksiyonlar gibi problemli durumlara karşı daha yatkındır.
-
Obeziteyi önlüyor
Emzirmenin başlangıcındaki ön sütün içeriği ile emzirmenin sonundaki ard sütün içeriği birbirinden farklı oluyor. Ön sütte protein, ard sütte de yağ oranı yüksek oluyor. Bu da bebekte doygunluk hissi sağlayarak obeziteyi önlüyor. Anne sütü prematüre doğan bebek için en uygun komposizyonda oluyor. Bu sayede prematüre bebeğin yeterli kilo almasını sağlıyor. -
Obeziteyi engeller
Emzirirken süt iki farklı şekilde gelir. Bebek ilk emmeye başladığı anda protein yönünden zengin olan kısım, emzirme devam ettikçe ise yağ yönünden yoğun olan kısım gelir. Bir memedeki süt bitmeden diğerine geçilirse bebek yeteri kadar beslenemez. Çok emzirmek anneye zarar verir mi sorusunun cevabı memenin biri tam boşaldıktan sonra diğerini vermektir. Böylece bebek doymasına rağmen, fazla kalori almaz. Süt bebeğin ihtiyacı olan ölçüde dengelidir. İnsülin miktarının düşük olmasının yanında yağ yakan ve iştah kapatan leptin hormonu daha fazladır.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir: Anne sütüyle beslenen bebeklerin hastalıklara yakalanma oranı oldukça düşüktür. Anne sütü bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bu nedenle, annenin bebeği emzirmesi aynı zamanda, kulak enfeksiyonları ve üst solunum yolu enfeksiyonları gibi istenmeyen durumlarda da uzak durması anlamına gelmektedir.
-
Anne sütü bebeğin D vitamini ihtiyacını karşılar
Anne sütünün içerisinde bol miktarda A vitamini, C vitamini ve diğer çeşitli vitaminler bulunmaktadır. Pek çok insanın bildiği gibi doğumun ardından geçen ilk 6 ayda bebeğe sadece anne sütü verilmesiyle bebeğin vitamin D haricindeki tüm ihtiyaçları karşılanabilir. Yani anne sütünün içeriği bebek için o kadar zengin olmaktadır. Hatta anne sütünün sindirimi de hazır mamalara oranla çok daha kolay olmaktadır.
- Anne Sütü Sağlıklı Kiloyu Korumaya Yardımcı Olur
Obez veya fazla kilolu çocuklar ve yetişkinler farklı tür kronik hastalıklara açıktır. Yapılan birçok çalışma, anne sütünün, sağlıklı bir şekilde kilo alımına yardımcı olduğu ve çocukluk çağındaki obeziteyi yüksek oranda önlediğini göstermektedir. Anne sütü alan bebekler, bazı formüllerle beslenen bebeklere göre 0 daha düşük seviyelerde fazla kilo riski taşır. Anne sütü ayrıca, iştahı ve yağ depolamasını düzenleyen önemli bir hormon olan leptin sağlamaktadır. Bundan dolayı bu önemli besin, gelecekte obezite olma düzeyini de oranında düşürür.
-
Ciddi enfeksiyonlardan koruyor
Anne sütü birçok mikro organizmaya karşı öldürücü etkiye sahip. İçerdiği özel enzimler sayesinde bebeklere doğal bağışıklık sağlıyor. Bu sayede annenin geçirdiği kızamık, kızıl ve suçiçeği gibi hastalıklara karşı ilk 9 ay bebeği koruyor. -
Zekayı arttırır
Anne sütü bebeklerin fiziksel gelişimi kadar zekasını etkiler. Yapılan araştırmalar sonucu, anne sütü alan bebeklerin zekasının daha yüksek olduğu kanıtlanmıştır. Özellikle 2 yaşına kadar anne sütü alan bebeklerin zeka puanları diğerlerine oranla daha yüksektir. Bu nedenle anne sütünün zeka üzerinde olumlu bir etkisi olduğu bilinir.
-
Sindirimi kolay olup, bebeğin protein, yağ asidi, kalsiyum ve mineral ihtiyacını karşılar
Anne sütünün bebek için sindiriminin hazır mamalara oranla daha kolay olduğundan bahsetmiştik. Bununla beraber anne sütünün içinde bulunan proteinler de inek sütünün içinde bulunan proteinlere göre yine bebek tarafından çok daha kolay bir şekilde sindirilmektedir. Ayrıca bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için ihtiyaç duyduğu yağ asitleri de anne sütünde diğer tüm gıdalara göre daha fazla bulunmaktadır. Aynı şekilde proteinlerin yanı sıra içinde bulunan mineraller de bebeğin bağırsaklarında çok kolay bir şekilde emilebilir. Elbette inek sütünde anne sütünden çok daha fazla miktarda protein bulunmaktadır. Ancak anne sütünün içinde bulunan protein miktarı bebek için yeterli olan miktardır. Zaten bebeğin vücuduna fazla miktarda alınan proteinler ve mineraller de bebeğin böbreklerinden dışarıya atılmaktadır. O nedenle eğer bebek anne sütü ile beslenirse vücuduna yeteri miktarda protein ve mineral gireceği için bebeğin böbreklerinde ekstra bir yüklenme yaratmaz. Anne sütünün içinde bulunan laktoz sayesinde de bebeğin sindirim sistemindeki kalsiyum emilimi daha fazla artmaktadır. Anne sütünün içinde bulunan yağ miktarı da her zaman aynı olmaz. Genelde anne sütünün içindeki yağ miktarı annenin emzirme süresine bağlı şekilde değişiklik gösterir. Eğer emzirme süresi artarsa anne sütünün içinde bulunan yağ miktarında da bir artış ortaya çıkabilir.
- Anne Sütün Beyin Gelişimini Teşvik Eder
Bilişsel gelişim oldukça gereklidir. Çünkü bilişsel gelişim, bebeğin hayatı boyunca hafızasına, eğitimine, yaratıcılığına, becerisine ve psikolojik durumuna yardımcı olur. Anne sütü, sağlıklı bir beyin gelişimini tam manasıyla destekleyen kaliteli besin maddeleri içerir ve bu besinler, başka hiçbir besin formülünde bulunmaz. Ayrıca anne sütü, güçlü bir beyin ile beraber bebeklerin, IQ seviyesini de yükseltir. Yapılan bir çalışma, anne sütüyle beslenen bebeklerin odaklanmayı arttıran bireyler haline geldiğini ve bununla beraber başka tarz formüllerle beslenen bebeklerin ise konsantrasyondan oldukça yoksun olduklarını göstermektedir. Bu sebeple, gerekli olacak süre kadar anne sütünü tercih etmek, uzun vadede bebeğe oldukça önemli faydalar sağlar.
-
Alerjik hastalıkları önlüyor
İlk günlerde gelen anne sütüne kolostrum deniyor. Bu süt bebeğin birçok hastalıklara karşı korunmasını sağlıyor. Yararlı bakteriler bu sütte olgun süte göre çok daha fazla oluyor. Bebeğin yararlı bakterilerle bağırsağın kaplanmasını sağlıyor. Bu sayede alerji yapabilecek maddelerin emilimini engelliyor. -
Anne ve bebek arasındaki bağı kuvvetlendirir
Anne sütü denilince akla, memelerden çıkan süt ve bebek beslenmesi gelir. Aslında bu durum daha kapsamlı değerlendirilebilir. Emzirme eylemi, sadece bebeğin beslendiği bir an değildir. Laboratuvar ortamında anne sütünün içeriği ortaya konulabilir. Ancak fiziksel olarak ölçülememesine rağmen, daha gerçek ve önemli bir durum daha vardır. Emzirme esnasında anne ve bebek arasındaki bağ kuvvetlenir.
- ilişsel gelişimi destekler: Yapılan çalışmalara göre, anne sütü bebeklerdeki beyin gelişimini artırmaya yardımcı olmaktadır. Bu sadece besinlerle ilgili değildir. Emzirme sırasındaki bebeklerin pozisyonları, bebeğin kafa hareketleri farklı yönlere ulaşma çabasını yaratmaktadır. Sonuç olarak, hem emzirme işlemi hem de anne sütü bebeğin zihinsel gelişimini desteklemektedir.
- Anne Sütü Diş Sağlığını Destekler
Diş telleri, yanlış hizalanmış dişlerin sonucu olan maloklüzyondan muzdarip çocuklar için tek bir seçenek gibi görünmektedir. Bu diş telleri, yalnızca itici görünmekle kalmaz, aynı zamanda çocukların öz benlik saygısını da ciddi oranda etkiler. Anne sütü, dişlerin estetik ve sağlıklı bir şekilde oluşmasını sağlar. Bununla beraber yanlış hizalanabilen diş oluşması şansını da minimuma indirir. Yapılan çalışmalara göre bu bağlamda bebeğe ortalama anne sütü verilmesi süresi en az 10 ay olmalıdır.
-
Süt alerjisinin görülme ihtimalini azaltır
Bebekler eğer anne sütü ile beslenirlerse bu bebeklerde genellikle süt alerjisinin görülmemesini sağlar. Çünkü anne sütünün içerisinde inek sütünde bulunduğu gibi alerjen proteinler yer almaz.
-
I.Q. puanları daha yüksek oluyor
Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanları diğerlerinde daha yüksek oluyor. “Özellikle prematüre bebeklerde bu durum daha belirgin görülüyor.” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Tıraş sözlerine şöyle devam ediyor: “Nedeni tam olarak saptanamamakla birlikte uzun zincirli yağ asitlerinin etkisi olduğu düşünülüyor. Bu konuda çok sayıda çalışma mevcut olup en yeni çalışma Yeni Zelanda’da yapılmış. 1000 üzerinde birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan çalışmada, anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş.” -
Kolay hazırlanır, anneye vakit kalır
Anne sütünün kuşkusuz en büyük özelliklerinden biri de hazırlık gerektirmemesidir. Her daim bebeğin beslenmesi için hazırdır. Özellikle geceleri anneyi mama hazırlama derdinden kurtarır. Bebek ne zaman ihtiyaç duyarsa, anne bebeğini besleyebilir. Bütün diğer gıdalardan daha hijyenik ve pratiktir.
- Enfeksiyonlardan ve alerjilerden korur: Anne sütü bebeği enfeksiyonlara karşı koruyabilen antikorlar içermektedir. Buna ek olarak, bu antikorlar bebeğe özgüdür. Bebek anne sütünden aldığı antikorlar sayesinde ileriki hayatında alerjenlere maruz kalmaktan uzak durabilmektedir.
- Anne Sütü Ani Bebek Ölümü Sendromu (SIDS) Riskini Düşürür
Ani bebek ölümü sendromu (SIDS) vakası oldukça nadirdir ancak bu sorun, oldukça hızlı bir şekilde gelişebilen durumdur ve bebeğin, vücut sağlığı da dahil olmak üzere birçok etken bu soruna katkıda bulunabilir. Anne sütü, ani bebek ölümü sendromu risklerini tam manasıyla nötralize eden bütün besin maddeleri açısından oldukça zengindir. Yapılan bazı çalışmalar, 6 ay ile 1 yıl boyunca anne sütü tüketen bebeklerde, sendromla ilişkili risklerin yarı yarıya azalacağını ortaya koydu.
-
Ağız temizliğinde etkili oluyor
Bazı bebekler özel nedenlerle anne yanında olamayabiliyor. Bu durumlarda annenin sütü sağılarak bebeğe veriliyor. Özelikle yoğun bakım sürecinde olan prematüre bebek ağızdan beslenemese bile ağız temizliğinde anne sütünün kullanılmasının çok yararlı olduğu gözlemlenmiş.
- Anne Sütü Kanser Riskini Azaltır
Kanser tarzı kronik bazı hastalıklar, çocuklarda da oldukça yaygındır. Kanser tam manasıyla kontrol edilemese de bebeği, bu gibi durumlardan korumak için bazı ihtiyati tedbirler alınabilir ve bu tedbirlerden en önemlisi de düzenli bir şekilde bebeğe, anne sütü verilmesidir. Anne sütü, farklı tür kanserlerle ilişkili olası riskleri minimuma düşürür. Ayrıca emzirmek, premenopozal meme ve yumurtalık kanserlerine katkıda bulunan semptomları engeller.
-
Büyüme faktörlerini etkiliyor
Anne sütünün içeriğindeki çeşitli büyüme faktörleri bebeğin bağırsak ve beyin gibi birçok organ gelişiminin daha iyi olmasını sağlıyor. Bu gelecekteki bebeğin hayatını etkileyen en önemli özelliklerinden birini oluşturuyor.
-
Anne ve bebeğin cildine iyi gelir
Anne sütünün cilde faydaları iki türlü etki gösterir. Anne sütü alan bebeklerde pişik sorunu daha az yaşanır. Bu bebeklere olan faydasıdır. Annelerde ise emzirmeden kaynaklı meme çatlaklarının oluşmaması için nemlendirici etki gösterir. Emzirme sonrası, meme ucu temizlenip kurutulduktan sonra bir parça anne sütüyle silinir. Burada dikkat edilmesi gereken tek nokta, meme ucunun tekrar kurutulmasıdır. Aksi halde çatlak sorunu oluşabileceği gibi mantar gibi sıkıntılar baş gösterebilir.
-
Obezite riskini azaltır
Anne sütü bebek için hem çok doyurucu hem de çok besleyici bir gıdadır. Bebek belirli bir süre yalnızca anne sütü ile beslenerek çok sağlıklı bir şekilde gıdasını alabilir. Böylece yan gıdalara belli bir süre ihtiyaç duyulmaz. Yan gıda tüketimi olmadığı için ileri yaşlarda bireyde obezite görülme riski de azalır. Çünkü obezitenin temelleri daha çok küçük yaşlarda yanlış beslenme ile atılır.
-
Böbreklerine ek yük oluşturmuyor
Kolostrum bağırsak hareketlerini de hızlandırarak ilk dışkı çıkışını kolaylaştırıyor. Mikroorganizmalara karşı daha yoğun koruma faktörü içeriyor. Ozmoloritesi daha düşük olduğu için böbrekleri de koruyor. -
Meme kanserine yakalanma riski düşüyor
Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarından koruyan anne sütünün bir diğer mucizesi; anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma risklerinin nispeten daha düşük olması. Aynı zamanda emziren annelerde de meme kanserine yakalanma oranı daha düşük oluyor. -
Psikolojik destek sağlıyor
Anne sütü her an hazırdır ve zaman kaybetmeden bebeğin ihtiyacı olduğunda sunulabiliyor. Böylelikle bebeğin gereksinimi olduğu anda hazır olduğu için bebek daha az ağlıyor. Anne sütü ayrıca anneyi daha çok yanında bulan bebek için psikolojik destek ve bağlanmada da önemli role sahip. Ayrıca annenin hem kendisine hem de bebeğine daha fazla zaman ayırmasını sağlıyor.
Anneye olan faydaları
- Emzirmek Rahim Kasılmalarını Önler
Rahim, gebelik esnasında genişler ve doğumdan belirli bir süre sonra ise bir önceki boyutuna tekrardan döner. Bu duruma evrim denilir ve bu, oksitosin tarafından yönlendirilmektedir. Emzirmek, bu hormonun meydana gelmesini tetikler, olası rahim kasılmalarını destekler ve aşırı düzeyde olabilecek kanamaları da azaltır.
- Meme kanseri riskini azaltır: Yapılan araştırmalara göre, emziren annelerde meme kanserine yakalanma riski yüzde 25 oranında azalmaktadır. Yine araştırmalara göre, emziren annelerin kansere yakalanma riski ay ve yıllar boyunca düşük seviyelerde kalmaktadır.
- Emzirmek Kilo Vermeye Yardımcı Olur
Emzirmek, kadınların kilo vermesini ciddi oranda destekler. Ortalama 3-6 aylık laktasyondan sonra kadınların birçoğunun vücut yağlarını çok daha hızlı yakması muhtemeldir. Bununla beraber 6 ay boyunca emziren anneler, diyet yapmadan zayıflar.
- Rahim ve yumurtalık kanseri riskini azaltır: Emziren annelerde östrojen seviyeleri düşük olmaktadır. Östrojen hormonunun fazla olması bilindiği üzere kansere neden olabilmektedir. Az seviyede olan östrojen hormonu dokuların kanserli olma riskini azaltmaktadır.
- Osteoporoz riskini azaltır: Emzirmeyen annelerin emziren annelere oranla osteoporoz olarak bilinen kemik hastalığına yakalanma olasılığı tam dört kat daha fazladır. Özellikle, menopoz sonrası yıllarda kalça kırığından muzdarip olma olasılığı daha yüksektir.
- Emzirmek Depresyonla Mücadele Eder
Birçok kadın, gebelikten sonra doğum sonrası depresyon ile burun buruna gelir. Emzirme, depresyonu tedavi edebilen etkili ilaçtır. Kadınlar, gebelik ve doğum süresince geniş bir hormonal değişim geçirir. Emzirme, yalnızca vücutlarındaki oksitosini arttırmakla kalmaz, aynı zamanda beyinde bulunan bazı önemli enzimleri de tetikler. Bunların her ikisi de uzun bir süre gevşeme, kaygı önleyici ve besleyici etkilere sahiptir.
- Doğum kontrole yardımcı olur: Emzirme dönemi ovulasyon yani yumurtlama evresini geciktirmektedir. Bu nedenle, anne isterse bu durumu doğum kontrol yöntemi olarak kullanabilmektedir. Annenin yaşadığı bu doğurganlıktan uzak kalma süresi ise, kişiden kişiye göre değişmektedir.
- Duygusal sağlığı teşvik eder: Emzirmek sadece annenin vücudunu etkilemez aynı zamanda zihinsel olarak da anneye yardımcı olur. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, yeni doğum yapmış anneler anksiyete ve depresyon gibi duygusal bozukluklardan daha fazla uzak kalabilmektedir.
- Emzirmek Kemikleri Güçlendirir
Kadınları, menopozdan sonra osteoporoz için savunmasız kaldıkları bilinen bir gerçektedir. Omurgalarla beraber kalçalar, doğumdan 6 ay sonra daha az bir şekilde yoğunlaşırken vücut, gebelik ve emzirme döneminde çok etkili bir biçimde kalsiyumu emer. Bu nedenle emzirme, kemik kuvvetiyle çok yakından bağlantılıdır.
*Resim sam moody tarafından Pixabay ‘a yüklendi