Spirulinanın faydaları nelerdir?
Spirulina , mavi-yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türüdür. Mavi-yeşil renkli, mikroskobik ölçülerde, iplik (helezonik) şeklinde bir alg’dir. Alkali sularda serbest yığınlar halinde bulunur (su yosunu). Eşeysiz olarak bölünerek çoğalırlar. Spirulina, bilinen protein kaynakları içerisinde en yüksek protein(`-70) içeren doğal bir besindir. Vitaminler(provitamin A, B12) ve mineraller(Fe, Ca, Mg) ile doğal pigmentler(Yeşil Klorofil, fikosiyanin, karotenoidler) açısından da çok zengindir.
Selüloz çeperinin olmamasından dolayı çok kolay sindirilebilir. Toksik özelliği yoktur. Çok zengin bir klorofil kaynağıdır. Bulunduğu su ortamını veya yetiştiricilik havuzlarını koyu mavi-yeşil renge çevirir. Protein, mineral ve vitaminler açısından zengin; bir çok hastalığın tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilen doğal bir besindir
- Sindirimi kolaylaştırır: Spirulina daha yakından incelendiğinde ince hücre duvarları veya selüloza sahip mavi-yeşil alglerden oluştuğu görülmektedir. Aynı zamanda, hücre duvarı mukopolisakkaridleri kompleks şekerlerden oluşmaktadır. Bu nedenle, spirulina hücre duvarı olmayan bitkilerden daha farklı olarak sindirile bilinmektedir. Spirulina sindirim sistemi içinde yaşayan lactobacillus gibi probiyotik bakteriler için oldukça faydalıdır.
- Spirulina ve Kilo Kaybı. Spirulina Zayıflatırmı?
Günümüzde spirulina zayıflama terapisinde oldukça popüler olmaya başlamıştır. Şimdilerde, çoğunlukla en zengin iştah kesici vitamin olarak pazarlanmaktadır. Spirulina aslında gereksiz karbonhidrat veya yağ olmadan, tüm gerekli besinler ve amino asitleri içeriğinde bulunduran ve et olmayan oldukça yüksek protein içerikli bir kaynaktır.
- Detoks Etkisi (özellikle arsenik üzerinde)
Tüm dünyadaki insanları etkileyen kronik arsenik zehirlenmesi Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ciddi bir sorun. Araştırmacılar, arsenik zehirlenmesi için kesin bir tedavi bulunmadığını belirtiyor ve mavi-yeşil algler gibi alternatif yolları araştırıyorlar. Bazı araştırmaların sonuçları spirulina-çinko kombinasyonunun mükemmel bir şekilde çalıştığını tespit ettiler. Bu kombinasyon hastaların vücutlarındaki arseniği % 47 azalttı!
-
Güçlü bir antioksidan ve antienflamatuardır
Başlıca aktif bileşeni phycocyanin (fikosiyanin) ile oksidatif hasara karşı güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Fikosiyanin spirulinaya mavi-yeşil rengini de veren maddedir. Bu madde, serbest radikallerle savaşır, antioksidan ve anti-enflamatuar etkiler yaratabilir.
- Kolesterolü düşürür: Spirulina serum kolesterol seviyelerini azaltmada yardımcı olmakta ve HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein) ya da “iyi” kolesterol olarak bilinen kolesterol düzeylerini yükselmektedir. Spirulinanın sahip olduğu gama-linolenik asit varlığı, serum kolesterol seviyelerinin azalmasını hızlandırmaktadır.
- Spirulina ve Bağışıklık Sitemi Spirulina bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılmaktadır. Daha fazla kanıta ihtiyaç duyulmakla birlikte spirulina’nın enfeksiyon ve hastalıklara karşı vücut tarafından üretilen maddeler olan antikorların ve sitokinlerin üretimini artırabileceği belirtiliyor.
-
HIV / AIDS
Yakın zamana kadar epidemiyologlar Japonya, Kore ve Çad’daki insanlarda HIV / AIDS oranlarının neden bu kadar düşük olduğunu araştırıyorlardı. Bu bölgelerde yüksek miktarda tüketilen bu yosunun etkenlerden biri olabileceğini açıkladılar. Hastalar üzerinde yapılan araştırmalar spirulinanın beyaz kan hücrelerini daha istikrarlı hale getirdiği ve bu durumunda hastalıkla savaşmaya yardımcı olduğu belirlendi. -
Kan basıncı seviyelerini düşürebilir
Yüksek bir spirulina dozu, kalp krizi, felç ve kronik böbrek hastalığı gibi birçok hastalığın ana risk faktörü olan yüksek kan basıncını düşürebilir. Çalışmalar, normal kan basıncı seviyelerini düşürmede etkili olan günlük dozun 4,5 gr. olduğunu gösteriyor.
- Göz sağlığına iyi gelir: Spirulina, göz sağlığını iyileştirmek isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Bu mavi-yeşil algler A vitamini açısından çok zengin olduğu için sağlıklı gözler için son derece önemlidir. Göz sağlığı için havuç yenmesinin tavsiye edilmesindeki neden de bu yüzdendir. Spirulina ise havuçtan on kat daha fazla vitamine sahiptir.
- Kanserin Önlenmesine yardımcı olur. Maryland Tıp Merkezi Üniversitesi’ne göre, “Bir takım çalışmalar, spirulinanın, bağışıklığı iyileştiren ve kanseri önlemeye yardımcı olan antikorların, enfeksiyona karşı savaşan proteinlerin ve diğer hücrelerin üretimini artırdığını gösteriyor.”Spirulina’nın kanser hücreleri üzerindeki etkisi ile ilgili olarak 70’den fazla makale yazıldı ve onlarca araştırma yapıldı. Ve hepsi de spirulinanın kanserle savaşta önemli rol oynadığını belirtiyor.
-
Kötü LDL ve trigliserid düzeylerini düşürebilir
Çalışmalar spirulinanın trigliseritleri ve “kötü” LDL kolesterol ü düşürüp aynı zamanda “iyi” HDL kolesterolü yükseltebileceğini göstermektedir. Ayrıca vücuttaki yağ yapılarının oksitlenerek hasara neden olmasını önleyebilir. Mavi-yeşil algler kolesterol düşürücü, antienflamatuar ve antioksidan etkileri nedeniyle kalp hastalıklarını önlemede rol oynayabilirler.
- PMS belirtilerini hafifletir: Spirulina gama-linolenik asit içermesi nedeniyle doğada en güçlü anti-enflamatuvar ajanlardan biri olarak bilinmektedir. PMS semptomlarını hafifletmek gibi yeteneklere sahip olan gama-linolenik asit kadınlar için çok faydalıdır. Hamile kadınlar için de mükemmel bir seçenek olarak görülen spirulina, sütten 26 kat daha fazla kalsiyum içermektedir.
- Felç İhtimalini Azaltır Araştırmacılar, spirulina takviyesinin intimal aort yüzeyini% 33 ila% 48 oranında düşürdüğünü keşfettiler; bu durumun, felce engel olabileceği düşünülüyor. Spirulina sağlıksız beslenmenin vücuda verdiği hasarları azaltıyor. Sağlıklı ve dengeli beslenen insanlara neler yapabileceğini siz düşünün !
-
Alerjik rinit belirtilerini azaltır
Spirulina, alerjik rinit belirtilerinin popüler bir alternatif tedavi yöntemidir. Günlük alınan 2 gr. spirulinanın alerjik rinitli kişilerde burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı ve kaşıntı gibi semptomlarını önemli ölçüde azalttığı gözlenmiştir. Spirulinanın antialerjik etkisi, vücudun besin eksiğini tamamlayarak bağışıklık sistemini güçlendirmesine bağlanabilir. - Protein kaynağıdır: Amino grup asitler spirulinanın % 62’sini oluşturmaktadır. Protein ve diğer besin değerleri açısından zengin bir kaynak olduğu için, spirulina bir besin takviyesi olarak kullanılmaktadır. Spirulina proteini belirli bir düzeyde protein içermesine rağmen, herhangi bir etkisini görmek için çok büyük miktarlarda almak gerekebilmektedir. Fındık, baklagiller, kepekli tahıllar ve et gibi besinler küçük bir miktar protein sağlamaktadır.
- Enerjiyi Artırır Spirulina’nın kimyasal bileşimine baktığınızda, düzenli olarak tüketildiğinde insana enerji vermesi hiç de şaşırtıcı değil. Dr. Oz’a göre, spirulina enerjiyi arttırıyor çünkü hücrelerimizdeki şekeri açığa çıkarıyor bu durum vücudumuza alarm vererek metabolik enerjiyi artırıyor.
-
Kan şekerini dengelemeye yardım edebilir
Kan şekerini dengelemeye yardımcı olabilir ve hatta bazı durumlarda diyabet ilacı kadar etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Hayvanlarla yapılan çalışmalarda düşük kan şekeri, daha yüksek insülin seviyeleri ve gelişmiş karaciğer enzimi belirteçleri gözlemiştir.
Sadece kan şekerini düşürmekle kalmayıp aynı zamanda kan şekeri seviyelerinin uzun vadeli belirteci olan HbA1c’yi de düşürebileceğini gösteren çalışmalar da yapılmıştır. Tip 1 diyabet hastalarında da spirulinanın antioksidan etkisinden faydalanılabilir.
- Sinüs Sorunlarını Azaltır Onlarca çalışmaya göre spirulina sinüs problemlerine neden olan iltihabı azaltarak vücuda yarar sağlıyor. Ek olarak kaşıntı, burun akıntısı, burun tıkanıklığına iyi gelmektedir.
- Antibiyotik ilişkili hastalıkları önler: Antibiyotikler vücuttaki istenmeyen organizmaları yok etmesine rağmen, aynı zamanda lactobacillus acidophilus gibi denilen “iyi” bakteri probiyotiklerini de öldürebilmektedir. Bu da ishale neden olabilmektedir. Yapılan araştırmalarda, spirulinanın faydalı bakterileri artırdığı görülmüştür.
- Karaciğer sağlığını destekler: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığının görülme sıklığı artmaktadır. Genellikle karaciğerde yağ obezite, kötü beslenme ve aşırı oksidatif stresle birleştiğinde oluşmaktadır. Buna karşı en iyi strateji aşırı vücut ağırlığını (yağ) kaybetme ve lipit düşürmeye yardımcı olacak uygun diyet değişiklikleri yapmaktır. Bu durumda, spirulina ile yağ asidi oksidasyonuna bir destek sağlanmaktadır.
-
Kas gücünü ve dayanıklılığı artırabilir
Spirulinanın antioksidan özellikleri, egzersizin neden olduğu oksidatif hasarı ve kas yorgunluğunu en aza indirmeye yardımcı olabilir. Çalışmalar, dayanıklılığı artırarak yorulma sürelerini önemli ölçüde uzattığını gösteriyor.
- Beyin sağlığına destek olur: Kan ve beyin arasındaki ilişki bilinmektedir. Beyinin sinir sistemini için bağışıklık sistemini mikroglia hücreler oluşturmaktadır. Sürekli plak, hasarlı nöronların ve zararlı maddelerden merkezi sinir sistemini temizlemek bu mikroglia hücrelerinin işidir. Zararlı maddeler kan-beyin bariyeri yönetimini engelleyebilmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre ise, spirulina mikroglial hücre aktivasyonunun oksidatif özelliğine karşı direnç sağlamasına yardımcı olabilmektedir. Sonuç olarak, hafıza kaybıyla mücadele edebilmektedir.
-
Bağırsak sağlığına iyi gelir
Bazı çalışmalar spirulinanın, yaşlanma sürecinde bağırsağınızdaki sağlıklı bakterileri korumaya yardım edebileceğini gösteriyor. Spirulina fazla lif içermediği için diyetinize yüksek lifli gıdalarla birlikte dahil etmeniz önemlidir.
- Alerjik semptomları hafifletir: Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca yapılan çalışmalar spirulina etkili bir doğal histamin engelleyici olduğunu göstermiştir. Bu durumda, spirulina burun ve sinüs tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve mevsimsel alerji ile ilişkili diğer belirtilerin kontrolüne yardımcı olabilmektedir. Bunun için günde 2 gram spirulina tüketimi yeterlidir.
-
Kandaki toksik maddeleri temizler
İçeriğindeki klorofil, kandaki toksik maddeleri temizlemeye ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Spirulinanın vücuda giren arsenik, florür, demir, kurşun, cıva gibi toksik maddelere karşı koyabilecek özellikler taşıdığını bulan araştırmacılar, ağır metal zehirlenmelerde klinik tedavinin yanı sıra çinko ile birlikte spirulina kullanılabileceğini belirtiyor.
- Solunum yollarına yardımcı olur: Spirulina mevsimsel alerji belirtilerine bir son vermeye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda astım ve diğer solunum bozukluğu olan insanlara destek olabilmektedir. Yüksek düzeyde omega-3 EFA, magnezyum ve B vitaminler içeren spirulina, daha kolay nefes almayı sağlamaktadır. Ayrıca, akciğerleri hasarlardan korumak için etkili bir yöntemdir.
-
Mental sağlığı destekleyebilir
Spirulinanın bir triptofan kaynağı olduğunu düşünen araştırmacılar, duygudurum bozukluklarının tedavisinde spirulinanın potansiyel bir role sahip olduğunu savunur. Triptofan, serotonin üretimini destekleyen bir amino asittir.
- Bakteri ve virüslerle savaşır: Spirulina patojen mayalar ve bakterilerin büyümesini sınırlandıran antimikrobik bir etkiye sahiptir. Kandaki oksijen ve klorofil temizliği için iyidir. Bağırsaktaki iyi bakterilere destek olmakla kalmaz, aynı zamanda Candida gibi mantar enfeksiyonlarını kontrol altında tutmaktadır.
Spirulina nasıl kullanılır?
Toz halindeki spirulinayı bir kaşık yardımıyla doğrudan tüketebileceğiniz gibi bazen smoothie türü içeceklere ekleyebilir, hazırladığınız salata, çorba, meyve ve sebze sularına karıştırılabilirsiniz. Spirulinanın tablet formunu suyla yutabilirsiniz.
Özellikle kilo vermek için kullanıyorsanız her öğünden yaklaşık yirmi dakika önce, kilo almak için ise her öğün sonrası tüketebilirsiniz. Spirulina için henüz doz önerecek kadar bilimsel veri bulunmuyor ve size uyacak günlük spirulina dozu yaşınız, cinsiyetiniz ve tıbbi geçmişiniz gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Bir çorba kaşığı (7 gram) kurutulmuş spirulina tozu;
- B1 Vitamini (tiamin): Tavsiye edilen günlük dozun ’ini,
- B2 Vitamini (riboflavin): Tavsiye edilen günlük dozun ’ini,
- B3 Vitamini (niasin): Tavsiye edilen günlük dozun %4’ünü,
- Bakır: Tavsiye edilen günlük dozun !’ini,
- Demir: Tavsiye edilen günlük dozun ’ini (2 gr),
- 20 kalori ve 1.7 gr sindirilebilir karbonhidrat ,
- Omega-6, omega-3 ve omega-9 yağ asitleri dahil olmak üzere az miktarda yağ,
- 4.02 gr protein ,
- 8 mg kalsiyum ,
- 14 mg magnezyum ,
- 8 mg fosfor ,
- 95 mg potasyum ,
- 73 mg sodyum ,
- 0.7 mg C vitamini içerir.
Ayrıca az miktarda B6 (pridoksin), B9 (folik asit), D, A ve E vitaminleri , krom, selenyum , çinko gibi vücudunuzun ihtiyacı olan hemen her besini içermektedir.
*Resim Anaïs CROUZET tarafından Pixabay ‘a yüklendi