Koenzim Q10 Nedir Faydaları Nelerdir
Koenzim Q10 , vücudun doğal olarak ürettiği, vitamin benzeri faydalı bir bileşiktir. Hücrelerin büyümesi, hasardan korunması ve enerji üretiminde kullanılır. Ancak yaşlandıkça üretimi azaldığı için ek takviye olarak alınması önerilmektedir. Antioksidan olarak ta işlev görür ve bağışıklık sistemini korur. Ayrıca cilt hasarına, beyin ve akciğer hastalıklarına yol açan oksidatif stresi azaltır. Kalp hastalıkları, kanser, diyabet, Alzheimer ve hipertansiyon, gibi birçok hastalığı gelişmesini önler. Gıdalardan veya takviye hap olarak alınabilir. Kırmızı et, karaciğer, yumurta, balık, baklagiller, ıspanak, çilek zengin Koenzim Q10 kaynaklarıdır.
CoQ10 olarak da bilinen Koenzim Q10 , hücrelerde enerji üretmeye yardımcı olan ve hücrelerin mitokondrilerinde saklanan bir bileşiktir. Mitokondri, vücutta enerji üretmekten sorumludur. Ayrıca hücreleri oksidatif hasardan ve hastalığa neden olan bakterilerden veya virüslerden korur. Vücut doğal olarak CoQ10 üretir, ancak vücuttaki üretimi yaşla birlikte azalma eğilimi gösterir. Bunun yanında dışarıdan takviyeler veya gıdalar yoluyla da CoQ10 almak mümkündür.
Kalp hastalığı, beyin hastalıkları, diyabet ve kanser gibi sağlıkla ilgili bazı problemler, düşük CoQ10 seviyelerine bağlanmıştır. Fakat CoQ10’un düşük seviyelerinin bu hastalıklara neden olup olmadığı ya da bunların bir sonucu olup olmadığı henüz net değildir. CoQ10 eksikliğinin bazı nedenleri şunlardır:
- B6 vitamini eksikliği gibi besin maddesi eksiklikleri
- CoQ10 sentezinde veya kullanımındaki genetik bozukluklar
- Herhangi bir hastalığın sonucu olarak artan doku talepleri
- Mitokondriyal hastalıklar
- Yaşlanma nedeniyle oluşan oksidatif stres
Koenzim q10’u HIV/AIDS, erkek infertilitesi, migren baş ağrısı olan insanlarda bağışıklık sistemini güçlendirmek ve kas ağrılarını önlemek için kullanılmaktadır.
Ayrıca yaşam süresinin uzatılması amacıyla da kullanılmıştır. Bu fikir, koenzim q10 seviyesinin yirmili yaşlarda en yüksek seviyede olmasından dolayı ortaya çıkmıştır. Seksenli yaşlar itibariyle koenzim q10 seviyesi doğum anındaki seviyeye kıyasla daha düşüktür. İlerleyen yaşlarda koenzim q10 seviyesinin restore edilmesi insan ömrünü uzatabilir.
CoQ10 birçok farklı durumu tedavi etmek için kullanılmıştır. CoQ10 takviyelerinin kan basıncını hafif bir şekilde düşürdüğüne dair kanıtlar var. CoQ10 ayrıca, kalp yetmezliğini ve diğer kalp rahatsızlıklarını tedavi etmek için de kullanılabilir ve mümkün olduğunca bazı semptomları iyileştirmeye yardımcı olur. Bunun yanında, düzenli ilaçlarla birleştirildiğinde, gelecekte oluşabilecek kardiyak risklerini azaltabilmektedir, lakin bununla ilgili var olan kanıtlar çelişkilidir.
Yine de tartışmalı olmasına rağmen bazı ön kanıtlar, CoQ10’in kas ağrıları , karaciğer problemleri ve statin-tipi kolesterol ilaçlarını kullanmak zorunda kalma gibi olumsuz etkileri önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olduğu öne sürülmektedir.
Ön çalışmalar, koenzim kullanımının Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatabileceğini, ancak tam anlamıyla durduramayabileceğini göstermiştir. Bu etkinin doğrulanması için ek araştırmalara ihtiyaç vardır.
Koenzim Q10: Bir enzimin düzgün çalışması için gerekli olan bileşiktir, vücutta kimyasal reaksiyonların gerçekleşme hızını artıran bir proteindir. Koenzim Q10, hücre büyümesini ve bakımını arttırmak için enerji üretmek için kullanılır. Koenzim Q10’un, hücrelerde enerji üreten “güç depoları” olan mitokondri fonksiyonunu iyileştirdiği düşünülmektedir. Koenzim Q10, hücreleri hücrelere ve DNA’larına zarar verebilecek serbest radikaller olarak adlandırılan oldukça reaktif kimyasallardan koruyan bir antioksidandır. En yüksek koenzim Q10 miktarı kalpte, karaciğerde, böbrekte ve pankreasta bulunur ve en düşük miktarlar akciğerlerde bulunur. Koenzim Q10 seviyeleri normalde yaşla birlikte azalır.
CoQ10, doğal olarak çeşitli yiyeceklerde az miktarda bulunmakla birlikte, karaciğer, kalp, böbrek eti, sardalya ve uskumru balıkları, soya yağı ve yerfıstığı CoQ10’dan zengin gıdalardır, aynı zamanda tüm dokularda sentez edilir. Eksikliği diyetle yetersiz alımı, bozulmuş sentez veya kullanımının artışı ya da hepsinin kombinasyonu sonucu olabilir. CoQ10‘in Tirozin amino asitinden sentezlenmesi, en az 7 vitamin ve bir çok eser elementin gerektiği çok aşamalı bir reaksiyon zinciridir.
Bu vitaminler Vit.B2-Riboflavin, Vit.B3-Niasin, Vit.B5-Pantotenik asit, Vit.B6-Piridoksin, Folik asit, Vit-B12 ve Vit.C-Askorbik asitdir. Bu vitamin ve eser element eksiklikleri de sekonder olarak CoQ10 eksikliğine neden olmaktadır.
Koenzim Q10 özellikleri
- Hücrelerarası elektron taşıma zincirinin temel bileşenidir
- Yüksek moleküler ağırlığı nedeniyle emilimi yavaş ve sınırlıdır
- Doğada her yerde bulunan, yağda çözünebilen bir kinondur
- En çok kalp, akciğerler ve karaciğer gibi fazla enerji tüketen organlardadır
- Yüksek ısıya dayanıklı değildir; kaynatma ve kızartma sırasında kayıplar olur
- Yağlı besinlerle tüketildiğinde iyi emilir.
- Enerjiyi arttırır
- Gen ekspresyonu üzerinde etkisi vardır
Koenzim Q10 faydaları
-
Kalp rahatsızlıklarının tedavisinde etkilidir.
Koenzim q10 ; kalp yetmezliği olan 400 kişi üzerinde yapılan araştırmada tedavi süreçlerinde olumlu etkiler yaptığı gözlenmiştir. Başta kalp yetmezliği olmak üzere kalp krizi gibi kalp hastalıklarının tedavisinde koenzim q10 çok önemli bir yerdedir. Koenzim q10 kalp fonksiyonlarını düzenler, ATP üretimini artırır, oksidatif hasarı en aza indirir ve kalp yetmezliğinin önüne geçer.
-
Koenzim Q10 Üreme ve Doğurganlık Konusunda Destek Olabilir
Kadın doğurganlığı, mevcut yumurtaların sayısındaki ve kalitesindeki düşüş nedeniyle yaşla birlikte azalır. CoQ10 bu süreçte doğrudan yer almaktadır. Yaşlandıkça, CoQ10 üretimi yavaşlar ve yumurtayı oksidatif hasara karşı korumak için vücutta daha az etki gösterir. Koenzim Q10 içeren besinler ya da CoQ10 takviyesi, yumurta kalitesinde ve miktarındaki bu yaşla ilgili düşüşe yardımcı olabilir ve hatta süreci tersine çevirebilir. Benzer şekilde erkek sperm sayısı, oksidatif hasarın etkilerine duyarlıdır. Oksidatif hasar sperm sayısını azaltır ve infertiliteye neden olabilir. Koenzim q10 sperme etkisi olan bir bileşendir. Birçok çalışma CoQ10 tedavisinin, antioksidan korumayı artırarak sperm kalitesini, aktivitesini ve konsantrasyonunu artırabildiği sonucuna varmıştır.
-
Yaşlanmayı geciktirir
CoQ10 seviyelerinin zamanla azalması yaşlanmaya ve kronik hastalıkların gelişimine neden olur. CoQ10 hücresel enerjinin önemli bir kısmını üreten mitokondrilerde ATP üretimine katkı yaparak hücrelerin genç kalmasına yardımcı olur. Oksidatif stresi önleyerek yaşlanma sırasında hücre aktivitesini geliştirir.
-
Güçlü Antioksidandır
- Antioksidan özelliğiyle ön plana çıkan koenzim q10, serbest radikallerle savaşarak hücrelerde meydana gelebilecek olası oksidanları önler.
- Dolayısıyla vücudu hastalıklardan korur.
-
Bağışıklık Sistemi
Vitamin eksiklikleri ve diğer beslenme yetersizliğine bağlı eksiklikler bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu eksiklikler bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin mikroplarla savaşma yeteneğini azaltarak vücudu enfeksiyonlara açık hale getirir.
Hücre bazında enerji üretiminde kullanılan CoQ-10 eksikliğinde de bağışıklık sistemi zayıflar.
Bu alanda yapılan bilimsel araştırmalar koenzim Q10 molekülünün hem normal bir bağışıklık sisteminde hem de zayıflayan bağışıklık sisteminin tekrar güçlendirilmesinde son derece önemli bir bileşen olduğunu ortaya koyuyor.
-
Parkinson Hastalığı
İlk araştırmalar, yüksek CoQ10 dozlarının, hareketi etkileyen parkinson hastalığının ilerleyici bozukluğunun ilk aşamalarında insanlar için yararlı olabileceğini düşündürmektedir.
-
Kas Fonsiyonları
Kas fonksiyonunu artırma gibi bir özelliği de bulunan koenzim, egzersiz performansı için de kullanılmaktadır. Anormal mitokondriyal fonksiyonlar kaslar üzerinde olumsuz etki yaratıp, enerji kaybına yol açabilir. Bu durumda kaslar etkili bir şekilde kasılmayacak ve egzersiz hedefine ulaşmayacaktır. Koenzim Q10 enzimleri mitokondriyal fonksiyonlarını iyileştirici etkiler sağlamaktadır. Bu sayede egzersiz sırasında gücün arttığı kişi tarafından da hissedilebilir.
-
KAN ŞEKERİ KONTROLÜNÜ SAĞLAR
Şeker hastalığı pankreastan üretilen ve kan şekerini düzenleyen hormon olan insülinin eksikliği veya etkin kullanılamaması sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Sağlıksız beslenme, stres gibi dış faktörler pankreas hücrelerine hasar verir, şeker hastalığının oluşumunu ve ilerlemesini destekler. Koenzim Q10 bu hastalarda hasar oluşumuna neden olan bileşikleri adeta ortamdan süpürür atar. 12 hafta süren kapsamlı bir çalışmada şeker hastalarında koenzim Q10 takviyesinin kan şekerini düzenlediği bulunmuştur. Ayrıca yağları enerjiye dönüştürür, böylece yağ hücrelerinin birikimini azaltır ve şeker hastalığının başlıca risk faktörü olan obeziteyi önler. -
Koenzim Q10 Baş Ağrısını Azaltabilir
Anormal mitokondriyal fonksiyon, hücreler tarafından kalsiyum alımının artmasına, serbest radikallerin aşırı üretimine ve azalmış antioksidan korumasına neden olabilir. Bu, beyin hücrelerinde düşük enerjiye sebebiyet verebilir. CoQ10 esas olarak hücrelerin mitokondrisinde yaşadığı için mitokondriyal fonksiyonu iyileştirdiği ve migren sırasında oluşabilecek inflamasyonun azalmasına yardımcı olduğu gösterilmiştir. 42 farklı kişiyle gerçekleştirilen bir çalışma, migreni azaltmak için koenzim q10 vitamin tedavisinin plasebodan üç kat daha fazla etkili olduğunu göstermiştir. Yapılan daha geniş kapsamlı bir çalışma, CoQ10 tedavisinden sonra düşük CoQ10 seviyesine sahip 1.550 kişinin daha az baş ağrısı yaşadığı sonucunu elde etmiştir. Dahası, CoQ10’un sadece migreni tedavi etmeye yardımcı olmadığı, aynı zamanda migreni önleyebileceği de görülmektedir.
-
Cildi korur
Cildimiz hücresel hasar, UV ışınları gibi zararlı etkilere geniş ölçüde maruz kalır. Zamanla nemi azalır, katmanlar incelmeye ve sarkmaya başlar. Aynı zamanda düşük CoQ10 seviyeleri cilt kanseri gelişme riskini arttırır. Doğrudan cilde uygulanan Koenzim Q10 kremler veya takviyele, antioksidan korumayı arttırarak cildi nemlendirir. Güneş hasarını, kırışıklıkları, cilt yaşlanmasını ve kanser oluşumunu azaltmaya yardımcı olur.
-
Koenzim Q10 Egzersiz Performansını Artırmaya Yardımcı Olur
Oksidatif stres, kas fonksiyonunu ve dolayısıyla egzersiz performansını etkiler Benzer şekilde, anormal mitokondriyal fonksiyon kas enerjisini azaltarak kasların etkili bir şekilde çalıştırılmasını zorlaştırabilir. CoQ10, hücrelerde oksidatif stresi azaltarak ve mitokondriyal fonksiyonları iyileştirerek egzersiz performansını artırmanızı sağlar. Gerçekleştirilen bir çalışmada CoQ10’un fiziksel aktivite üzerindeki etkileri araştırılmıştır. 60 gün boyunca günde 1200 mg CoQ10 takviyesi kullanan kişilerde oksidatif stresin azaldığı gösterilmiştir. Bu şekilde CoQ10 egzersiz sırasında gücü arttırmaya ve yorgunluğu azaltmaya yardımcı olabilir.
-
Kalp Yetmezliği Tedavisine Yardımcı Olur
- Koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp yetmezliği başta olmak üzere tüm kalp rahatsızlıkları oksidatif hasar artışıyla damar ve arterlerin inflamasyonuna neden olabilir.
- Diğer yandan kalp yetmezliğine yönelik bazı tedaviler de koenzim q10 seviyesini düşürebilir.
- Yapılan araştırmalarda koenzim q10 takviyesinin bu hastalardaki serbest radikaller ile savaştığı, egzersiz kapasitesini ve kalp fonksiyonlarını arttırdığı gözlenmiştir.
- Ayrıca koenzim q10 damarları genişleterek kalp krizi geçirme riskini azaltır.
- Kalp krizi geçiren kişilerin ikinci bir kalp krizi geçirme riskini % 50 oranında düşürür.
- İsveç’te yapılan bir araştırmada, selenyum ile koenzim q10’in birlikte alınmasının kardiyovasküler rahatsızlıklara bağlı ölüm oranını azalttığı kanıtlanmıştır.
-
Kanser
Koenzim Q10’un antioksidan etkisinin kanser gelişimini yavaşlatıp yavaşlatmadığı ve mevcut tümörleri küçültüp küçültmediği üzerine yapılan araştırmalar umut verici sonuçlara sahip.
Kanada’da göğüs kanseri olan 90 kadının katılımıyla yapılan araştırmaya göre değişik kombinasyonlarda vitamin, mineral ve CoQ-10 kullanan kadınlarda kanser diğer organlara yayılmamış.
Danimarka kaynaklı bir diğer araştırmaya göre ise yine vitamin, mineral ve koenzim Q10 kullanan göğüs kanseri 32 kadında tümör boyutlarında küçülme gözlemlenmiş.
Başka bir araştırmada ise CoQ-10 takviyesinin kanser tedavisinde kullanılan ilaçların kalp üzerinde yarattığı hasarı azalttığı tespit edilmiş (4).
Ancak uzmanlar koenzim Q10 ve kanser arasındaki ilişkinin ne olduğunun tam olarak belirlenebilmesi ve CoQ-10’un kanserin önlenmesi ve/veya tedavisindeki etkisinin herkes tarafından kabul görmesi için iyi tasarlanmış çok sayıda araştırmaya ihtiyaç duyulduğunun altını çiziyorlar.
-
Akciğerleri koruyucu etkisi vardır.
Akciğerler en fazla oksijen ile temas eden organlardır. Bu onları oksidatif hasara karşı çok hassas hale getirir. CoQ10, akciğer hastalıklarına yol açan oksidatif hasarı ve inflamasyonu azaltabilir.
-
Statin Kaynaklı Miyopati
Bazı araştırmalar, CoQ10’un bazen statin alma ile ilişkili kas güçsüzlüğünü hafifletmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.
-
Astım Koah
Oksijen ile sürekli etkileşim halinde olan akciğerler, oksidatif hasarlara karşı oldukça hassas bir yapı haline gelmiştir. Bu da astım ve KOAH gibi ciddi rahatsızlıklara sebep vermektedir. Zaten bu hastalık ile yüzleşen kişilerde Koenzim Q10 seviyesinin daha az seyrettiğini de gözlemlenmiştir. Koenzim Q10 desteği ile akciğer sağlığı sağlanmış olacaktır. Ayrıca beyin sağlığı üzerinde de etkili olan Koenzin mitokondriyal fonksiyonların beyin hücrelerini öldürmesini engelliyor. Görüleceği üzere Koenzim insan sağlığı açısından son derece önemli bir noktaya sahiptir.
-
YAŞLANMA KARŞITI
Cildimiz soğuk, sıcak, hormon değişimleri, stres gibi birçok faktöre maruz kalır. Bu zararlı faktörler cildin yaşlanmasını hızlandırır. Yaşlandıkça cildimizin nem düzeyi azalır, cilt kurur ve sarkmaya başlar. 40 yaş sonrasında koenzim Q10 takviyesi alınması veya koenzim Q10 kremlerinin cilde uygulanması antioksidan sistemi destekler, zararlı faktörlerin etkilerini ortadan kaldırır, nemli ve diri bir cilt sağlar, kırışıkları azaltır. Ayrıca koenzim Q10 takviyesi cildin sıkı olmasını sağlayan kolajen liflerini aktif hale getirir.Vücutta kolajen yapımını artırmak için kırmızı et, tavuk, hindi eti, balık, yumurta gibi proteinden zengin besinleri tüketin. C vitamini, çinko ve sülfür mineralleri de kolajen yapımını destekler. Bu nedenle etinizi sülfürden zengin soğan ve sarımsakla hazırlayın, yanına yeşil biber, maydanoz, tere, roka gibi C vitamininden zengin besinlerle hazırladığınız bir salata koyun ve yoğurt ile çinko içeriğini de artırarak yaşlanma karşıtı süper bir kombinasyon oluşturun. Dengeli ve çeşitli öğünlerinizi her gün bir tablet koenzim Q10 ile destekleyin. -
Koenzim Q10 Diyabetin Önlenmesine Yardımcı Olur
Oksidatif stres, hücre hasarına sebep olabilir. Bu durum da diyabet gibi metabolik hastalık risklerini doğurabilir. Anormal mitokondriyal fonksiyon ayrıca insülin ile de bağlantılıdır. CoQ10’un insülin duyarlılığını artırdığı ve kan şekeri düzeylerini düzenlediği bulunmuştur. CoQ10 takviyesi kullanmak, diyabetli kişilerde kandaki CoQ10 miktarının üç kata kadar artmasına yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmada tip2 diyabeti olan kişiler 12 hafta boyunca CoQ10 takviyesi kullanmıştır. Bu kişilerde, kan şekeri düzeylerinin ve son iki-üç ay boyunca kan şekeri düzeylerinin ortalaması olan hemoglobin A1C’nin önemli ölçüde azaldığı gözlenmiştir. Son olarak CoQ10, yağların parçalanmasını teşvik ederek obezite veya tip 2 diyabete yol açabilecek yağ hücrelerinin birikimini azaltır ve diyabetin önlenmesine yardımcı olur.
-
Kalp-damar sağlığını korur
Kalp yetmezliği genellikle koroner arter hastalığı veya yüksek tansiyon gibi kalp rahatsızlıklarının sonucudur. Bu koşullar oksidatif hasarın artmasına ve damarların iltihaplanmasına yol açabilir. Koenzim Q10 radikalleri baskılayarak enerji üretimini, egzersiz kapasitesini, kalp fonksiyonlarını artırır. Ayrıca iltihaplanmayı azaltır, damarları genişleterek kalp krizi riskini azaltır.
-
Koenzim Q10 Kanser Önleyici Bir Role Sahiptir
Oksidatif stresin hücre hasarına neden olduğu ve işlevlerini etkilediği bilinmektedir. Vücudunuz oksidatif hasara karşı etkili bir şekilde savaşamazsa, hücrelerinizin yapısı zarar görebilir ve kanser riskiniz artar. Yapılan çalışmalarda kanser hastalarının daha düşük CoQ10 seviyelerine sahip olduğu gösterilmiştir. Düşük koenzim q10 seviyeleri % 53.3 oranında daha yüksek bir kanser riski ile ilişkilendirilmiştir ve çeşitli kanser türleri için kötü bir öngörüye işaret etmektedir. CoQ10 hücreleri oksidatif stresten korur ve hücresel enerji üretimini teşvik edebilir.
-
Yüksek Tansiyonun Düşmesinde Etkilidir
- Koenzim q10 düzenli bir beslenme programı ve kontrollü sodyum (tuz) tüketimiyle birlikte hipertansiyon hastalarında tansiyonun düşürülmesine olumlu yönde katkı sağlar.
-
Üreme fonksiyonlarının iyileşmesine yardımcı olur.
CoQ10’un antioksidan özellikleri, sperm kalitesini artırmaya yardımcı olur ve kadınlarda yumurtaların sayısında ve kalitesindeki düşüşü azaltır.
-
Koenzim Q10 Beyin Sağlığı İçin Gereklidir
Mitokondri beyin hücrelerinin ana enerji üreticisidir. Mitokondriyal fonksiyon yaşla birlikte azalma eğilimindedir. Toplam mitokondriyal disfonksiyon, beyin hücrelerinin ölümüne neden olabilir ve Alzheimer ile Parkinson gibi hastalıklara yol açabilir. Beyin, yüksek yağ asidi içeriği ve yüksek oksijen ihtiyacı nedeniyle oksidatif hasara çok duyarlıdır. Bu oksidatif hasar hafıza, biliş ve fiziksel fonksiyonları etkileyebilecek zararlı bileşiklerin üretimini artırır. CoQ10, bu zararlı bileşikleri azaltabilir, Alzheimer ve Parkinson hastalığının ilerlemesini yavaşlatabilir.
-
Kolesterol ilaçlarının yan etkilerini azaltır
Kolesterolü düşürmek için alınan statinler Koenzim Q10 üretimini azaltarak kas ağrıları, yorgunluk gibi yan etkilere neden olabilir. Takviyeler enerji üretimini artırarak yan etkileri azaltabilir. Yaşlılarda buna bağlı gelişen kırılganlık ve sarkopeni ilerlemesini yavaşlatabilir; HDL (iyi) kolesterol seviyelerini arttırırken kandaki toplam kolesterol, LDL (kötü) kolesterol, trigliserit ve glikozu önemli ölçüde azaltabilir.
-
Kalp Krizi Sonrası
Koenzim Q10 kalp krizi sonrası zayıflayan kalpte görülebilecek 2. bir kalp krizi yarı yarıya düşürüyor.
Kopenhag Üniversitesi tarafından yapılan çalışmada kalp krizi sonrası kalbi korumak için kullanılan diğer ilaçların yanında düzenli olarak koenzim Q10 takviyesi kullanan hastalarda kalp krizi riskinin azalmasının yanı sıra yaşam kalitesi yükseliyor ve diğer geleneksel ilaçların aksine herhangi bir yan etki görülmüyor
-
İltihabı azaltır
Kronik enflamasyon ( iltihap ) ve oksidatif stres; kardiyovasküler hastalıklar, fibromiyalji, multipl skleroz, diyabet, obezite, böbrek yetmezliği, romatoid artrit, kanser ve periodontal hastalıklarla ilişkilidir. CoQ10 enflamasyonu etkin bir şekilde baskılayan endojen bir antioksidan işlevi görerek daha hızlı iyileşme ve doku onarımı sağlar.
-
Yüksek Kolesterol
Yüksek kolesterol şikayeti olan kişiler üzerinde yapılan bir çalışmada bu kişilerin büyük bir çoğunluğunda koenzim Q10 eksikliği belirlenmiş.
53 kişiden oluşan bu gruba 2 hafta boyunca CoQ-10 takviyesi verilmiş ve bu 2 haftanın sonunda kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol seviyelerinde ortalama .7 azalma tespit edilmiş
-
MİGRENİ ÖNLEYEBİLİR
ABD’de Philadelphia’da bulunan Thomas Jefferson Üniversitesi Jefferson Başağrısı Merkezi’nin gerçekleştirdiği bir araştırma, etkisi kesin olarak kanıtlanmış bir ilacı ya da tedavisi bulunmayan migren ile ilgili, olumlu beklentilere yol açtı. Migrenin neden olduğu baş ağrısı için bir önleyici tedavi olarak Coenzym Q10’in etkinliğini değerlendiren araştırmada, migren öyküsü olan 6’sı erkek 32 hastaya, günlük 150 mg’lık Coenzym Q10 desteği verilmesi sonucunda, süreci tamamlayan 31 hastadan 19’u, yani yüzde 61.3’ünde, migren baş ağrısı yaşanan gün sayısının yüzde 50’den fazla azaldığı ortaya konuldu.
ATAKLARI AZALTIYOR OLABİLİR
Başlangıç döneminde migren atağı yaşanan ortalama gün sayısı 7,34 iken, 3 ay sonra araştırmaya katılan hastaların migren atağı yaşadığı ortalama gün sayısının 2,95’e gerilediği bildiriliyor. Böylece ilk ayın sonunda yüzde 13,1 olan azalma, 3 ay sonunda yüzde 55,3’e yükseliyor. Başlangıçta 4,85 olan ortalama migren atak sıklığı da, çalışma dönemi sonu itibariyle 2,81’e düşmüş oluyor. Diğer taraftan, sadece Coenzym Q10 desteği ile gözlenen bu gelişmelere bağlı olarak, hiçbir yan etki de tespit edilmediği ifade ediliyor.
MİGRENİ OLANLARIN CoQ10 DÜZEYLERİ DÜŞÜK
Uzmanlar, Coenzym Q10’in migrenin önlenmesindeki etkisinin netleşmesi için, “tedavi etkisi bulunmadığı hastalarca bilinmeyen ve plasebo olarak adlandırılan maddeler” ile karşılaştırmalı klinik araştırma sayısının artması gerektiğini belirtiyorlar. Jefferson Başağrısı Merkezi’nin araştırmasında elde edilen sonuçların Coenzym Q10’in migreni önleme etkisi açısından önemli ve dikkat çekici olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Plasebo kontrollü çalışmalar, artık migren önlenmesinde Coenzym Q10’in gerçek etkinliğini belirlemek için gereklidir” diyor. Nitekim, 31 hasta ile yapılan plasebo karşılaştırmalı bir başka araştırma bu sonucu desteklerken, 22 yaşından büyük 1550 hasta ile yapılan bir diğer araştırmada da, Coenzym Q10 düzeyi düşük olduğu belirlenen hastaların yüzde 33’üne, CoQ10 desteği verildikten sonra, migren şikayetlerinde gerileme görüldüğü belirtiliyor. Uluslararası Başağrısı Derneği de, CoQ10 araştırma raporlarının çok cesaret verici sonuçlar ortaya koyduğunu kabul ediyor
GENELLİKLE SABAHLARI ORTAYA ÇIKIYOR
Migren tipi başağrısı, sıklıkla sabahları ortaya çıkıyor ve kademeli olarak artıyor. Yetişkinlerde 4-72 saat, çocuklarda 2-48 saat arasında sürüyor. Ağrıya çoğunlukla iştahsızlık, bulantı, fotofobi (ışıktan rahatsız olma), fonofobi (sesten rahatsız olma), ozmofobi (kokudan rahatsız olma) gibi pek çok ek bulgu da eşlik ediyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın verdiği bilgiye göre, vücut tarafından üretilen doğal bir molekül olan Coenzym Q10, hücresel enerjinin üretilmesinde önemli rol oynuyor, hücrelerin yaşlanmasına neden olan serbest radikalleri yakalıyor ve oksidasyonu önlüyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücutta Coenzym Q10 üretimi de azalırken, organizmaya ait doku ve organ hücreleri istenilen düzeyde enerji üretemediğinde, zamanla tüm organların işlevini kaybetmesi kaçınılmaz hale geliyor. Gıdalardan alınan günlük Coenzym Q10 miktarının ancak 10 mg civarında olduğu tahmin edilirken, eksik kalan kısmın besin destekleri ile karşılanması öneriliyor.
Koenzim q10 nedir hangi besinlerde bulunur?
1: Kırmızı Et
Q10 açısından en zengin gıdaların başında yer alır. 1 porsiyonu günlük ihtiyacın neredeyse tamamını karşılar. Eti pişirmede haşlama yöntemini kullanmanızı ve yağı ile birlikte tüketilmesini Canan Karatay’ında uyarısıyla hatırlatıyoruz.
2: Tavuk
Kırmızı ete oranla biraz daha düşük içeriği olsa da tavuk eti de iyi bir koenzim kaynağıdır. 1 porsiyon günlük ihtiyacın yarısını karşılamaktadır.
3: Deniz Mamulleri
Uskumru ve alabalık başta olmak üzere hemen hemen bütün deniz mamullerinde Q10 ihtiva eder. Bu yüzden haftada en az 3 kere balık tüketmenizi tavsiye ediyoruz. Aynı zamanda balığın yanında salata ve limon ile de protein emilimini daha da artırabilirsiniz.
4: Karaciğer
Kırmızı et kategorisinden farklı olarak karaciğer de ciddi oranda Q10 içerir. B vitaminleri başta olmak üzere önemli besin içeriğine sahiptir. Bu etkileri ile birlikte koenzim içeriği tüketmeniz için bir sebep daha olacaktır.
5: Kuruyemişler
Antep fıstığı, fındık ve ceviz başta olmak üzere kuruyemişler ciddi oranda Q10 içerir. Bu yüzden günlük tek el ile 1 avuç kadar kuruyemiş tüketimini hatırlatırız.
6: Bakliyatlar
Kırmızı ve yeşil mercimek, fasulye de belli oranda Q10 içerir. Günlük 1 kase mercimek çorbasını tavsiye ediyoruz.
7: Yumurta
Kusursuz protein yumurta yine kendini gösteriyor. Günlük ortalama 4-5 adet yumurta günlük koenzim ihtiyacının tamamını karşılar. Diğer besin maddeleri de oldukça faydalı etkisi olacaktır. Yumurtayı eksik etmeyin.
- Süt-süt ürünleri: Yumurta, peynir, yoğurt
- Sakatatlar: Kalp, karaciğer, böbrek
- Kas etleri: Dana, sığır, tavuk
- Yağlı balıklar: Alabalık, ringa, uskumru, sardalya, somon
- Sebzeler: Ispanak, karnabahar, mantar, brokoli, maydonoz, lahana
- Meyveler: Portakal, greyfurt , çilek, avokado, böğürtlen
- Baklagiller: Soya fasulyesi, mercimek, fasulye
- Kuruyemiş ve tohumlar: Susam, Antep fıstığı, fındık, yerfıstığı, ceviz
- Yağlar: Soya, hindistancevizi, fıstık, kanola, üzüm çekirdeği ve zeytinyağı
- Kepekli tahıllar: Bulgur, yulaf, esmer pirinç
*Resim Steve Buissinne tarafından Pixabay ‘a yüklendi