Çinko Hakkında Her Şey
Çinko, vücudunuzda çok etkili olan bir mineraldir.
Ancak vücudumuz, maalesef doğal olarak çinko üretemez. Bu nedenle bu ihtiyacımızı yiyeceklerle ya da takviyelerle karşılamak zorundayız.
Bu makalemizde çinkonun işlevi ve faydalarından tutun da doz önerileri ve yan etkilerine kadar çinko hakkında he rşeyi anlatmaya çalışacağız.
Çinko Nedir?
Çinko, temel besin maddeleri arasında yer almaktadır. Vücudumuz tarafından üretilemediği gibi depolanamaz da.
Bu nedenle, çinko alımı için yiyeceklere ya da takviyelere başvurmak zorundayız.
Çinko, vücudumuzdaki pek çok işlevde gerekli bir maddedir. Çinkonun gerekli olduğu fonksiyonları şu şekilde özetleyebiliriz:
- Enzimatik reaksiyonlarda
- Bağışıklık fonksiyonunda
- Protein sentezinde
- DNA sentezinde
- Yara iyileşmesinde
- Büyüme ve gelişmede çinkoya ihtiyaç duyulmaktadır.
Çinko, bitkisel gıdalardan da, hayvansal gıdalardan da temin edilebilmektedir.
Doğal olarak çinko içermeyen bazı kahvaltılık gevrekler ile atıştırmalıklarda ise sentetik çinko kullanılmakta ve bu şekilde bu gıdalar çinko ile takviye edilmektedir.
Çinkoyu bitkisel ya da hayvansal kaynaklı yiyeceklerden tedarik edebileceğiniz gibi çinko takviyeleri veya çinko içeren çoklu besin takviyeleri de alabilirsiniz.
Çinkonun bağışıklık sistemimizde de önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu nedenle bazı burun spreyleri ile pastillerin içeriklerinde de çinko bulunabilmektedir.
ÖZET
Çinko temel besin maddeleri arasında yer alır ve vücudumuz çinko üretemez. Büyüme ve gelişme, protein sentezi, bağışıklık sistemi dahil bir çok fonksiyonda yer alır.
Vücuttaki Rolü
Çinko, vücudumuzda çok farklı ve fazla fonksiyonun işleyişinde rol almaktadır.
Aslında çinko, vücudumuzda demirden sonra gelen mineraldir ve her hücrede çinko bulunmaktadır.
Çinko, 300’ün üzerinde enzimin etkinliği için gerekli bir mineraldir ki bunlardan bazıları metabolizmaya, sindirim ve sinir sistemlerine de yardım etmektedir.
Çinko bu özelliklerin yanında cilt sağlığında, DNA sentezinde ve hatta protein üretiminde de rol almaktadır.
Ek olarak büyüme ve gelişimde, hücre büyümesi ve bölünmesi üzerindeki etkinliği ile de oldukça önemlidir.
Çinko duyularımız için de gerekli bir mineraldir. Tat ve koku için ihtiyaç duyulan enzimlerden bir tanesi yine çinkoya bağlıdır. Bu nedenle çinko eksikliğinde tat ve koku duyularınızda azalma yaşama ihtimaliniz bulunur.
ÖZET
Çinko, büyüme ve gelişim ile protein üretiminin yanı sıra tat ve koku alma gibi duyular için de gerekli ve önemli bir mineraldir.
Sağlığa Faydaları
Araştırmaların ortaya koyduğuna göre çinko pek çok sağlıklı etkiye sahiptir.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Çinko, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve güçlü kalmasına yardım eder.
Çinko tüm hücrelerde bulunur. Hücre işlevi ve sinyali için gerekli olması nedeniyle, çinko eksikliğinde bağışıklık sisteminin zayıflaması ile karşılaşılabilirsiniz.
Çinko takviyeleri ise bağışıklık hücrelerini uyararak oksidatif stresin azalmasına yardım eder.
Yapılan bir çalışmanın sonucuna göre günde 80 ile 92 mg arasında çinko takviyesi alımı soğuk algınlığı süresini % 33 oranında azaltılmaktadır.
Ayrıca çinko takviyesi almak enfeksiyon geliştirme ihtimalini önemli ölçüde azaltmaktadır. Ayrıca ileri yaşlardaki kişilerde bağışıklık tepkilerini de teşvik eder.
Yara İyileşme Hızını Artırır
Çinko, yanıklarda, bazı ülser tiplerinde ve diğer bazı cilt yaralanmalarında tedavi amaçlı da kullanılmaktadır.
Kolajen sentezi, bağışıklık fonksiyonu ve iltihaplanmada önemli etkileri bulunur. Bu nedenle yaraların iyileşmesinde oldukça etkin bir mineraldir.
Cildimiz, vücudumuzdaki çinkonun % 5’i gibi yüksek bir kısmını tutmaktadır.
Çinko eksikliğinde yaraların iyileşmesinin yavaşlaması mümkünken, çinko takviyesi alımı ile de hızlanması mümkün hale gelmektedir.
Diyabete bağlı ayak ülseri rahatsızlığı bulunan 60 kişi üzerinde yapılan ve 12 hafta süren bir araştırmaya göre, günde 200 mg çinko ile tedavi edilenler placebo grubuna kıyasla ülser boyutunda ciddi küçülmeler görmüşlerdir.
Yaşa Bağlı Bazı Hastalıklarda Riski Azaltır
Çinko, zatürreede, yaşa bağlı makula dejenerasyonunda ve enfeksiyonlarda yaşa bağlı gelişen riski azaltabilmektedir.
Çinko, T hücreleri ile doğal öldürücü hücrelerin etkinliklerini artırmaktadır. Bu da oksidatif stresi azaltmakta ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamaktadır.
Çinko takviyesi alan yaşlı insanların grip aşılarına verdiği yanıtlarda iyileşme, zatürree geliştirme riskinde azalma görülmüştür. Hatta aynı kişilerin zihinsel performanslarında da artış gözlenmiştir.
Yine araştırmalara göre günlük 45 mg çinko alımı, ileri yaşlardaki kişilerde enfeksiyon oranını % 66 azaltmaktadır.
Bunlara ek olarak 4200’ün üzerinde kişi ile yapılan bir çalışmaya göre, antioksidan takviyeleri ile birlikte günde 80 mg çinko alımı görme kaybını ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu riskini azaltmaktadır.
Akne Tedavisinde Etkilidir
Akne, tahminlere göre dünya nüfusunun yaklaşık % 10’unun etkileyen bir cilt rahatsızlığıdır.
Akne, yağ üreten bezlerin bakteriler ve iltihaplanmalar ile tıkanması sonucu oluşur.
Araştırmalara göre çinko tedavisi iltihabı azaltmaya yardım ederek bakterilerin büyümelerini engelleyebilmekte, yağ bezi aktivitesini düzenleyerek akneyi tedavi edebilmektedir.
Akne geliştiren insanlar daha düşük çinko seviyelerine sahip olmaktadırlar. Bu nedenle çinko takviyeleri belirtilerin azalmasında etkili olabilmektedir.
İltihaplanmayı Azaltır
Çinko, oksidatif stresi ve vücutta iltihaplanmaya yol açan bazı proteinlerin sevilerini azaltmaktadır.
Oksidatif stres, kalp rahatsızlıkları, zihinsel rahatsızlıklar ve kanser gibi çeşitli ve kronik hastalıklarda etkili olabilen iltihaplanmalara yol açmaktadır.
İleri yaşlardaki 40 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre günde 45 mg çinko almak, iltihaplanma belirtilerini azaltabilmektedir.
ÖZET
Çinko, iltihaplanmayı etkin bir şekilde azaltabilmektedir. Bu sayede bağışıklığı ve yara iyileşme hızını artırmakta, yaşa bağlı hastalık riski ile akneleri ise azaltmaktadır.
Çinko Eksikliğinin Belirtileri
Şiddetli çinko eksikliği sık karşılan bir durum değildir. Alkol bağımlılığı olan kişilerde, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullananlarda ve anneleri yeterince çinko almayan bebeklerde ortaya çıkabilmektedir.
Şiddetli çinko eksikliği belirtileri içerisinde büyüme ve gelişmede bozukluk, cinsel olgunluğa erişimde gecikme, deride dökülme, kronik ishal, yaralarda yavaş iyileşme ve davranış problemleri sayılabilir.
Hafif denilebilecek çinko eksikliği ise, önemli besinlerin alınmasında sıkıntılar yaşayan gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda daha sık görülmektedir.
Yetersiz beslenmeye bağlı olarak dünya genelinde 2 milyara yakın insanda çinko eksikliği olduğu tahmin edilmektedir.
Çinko eksikliği bağışıklık sistemini bozarak enfeksiyon riskini artırabilmektedir. Maalesef 5 yaş altı çocuklar arasında çinko eksikliğine bağlı ölümlerin sayısının yıllık 450.000’den fazla olabileceği düşünülmektedir.
Çinko eksikliği ihtimali bulunanlar arasında aşağıdakiler sayılabilir:
- Gastrointestinal rahatsızlıkları olan kişiler
- Vejetaryen ve vegan kişiler
- Hamile ve emziren kadınlar
- Sadece anne sütüyle beslenen biraz daha büyük bebekler
- Orak hücre anemisi rahatsızlığı olan kişiler
- Blumia ve anoreksiya da dahil olmak üzere kötü ya da yetersiz beslenen kişiler
- Kronik böbrek rahatsızlıkları olan kişiler
- Fazla alkol kullanan kişiler
Hafif çinko eksikliği belirtileri arasında ishal, bağışıklığın düşmesi, saçların incelmesi, iştah eksikliği, duygu bozuklukları, cilt kuruması, doğurganlık problemleri ve yaralarda geç iyileşme yer almaktadır.
Vücudumuz çinko üzerinde sıkı bir denetime sahip olduğu için eksikliğinin laboratuvar testleri tespiti de zordur. Hatta bazen testler eksiklik göstermese de eksik çinko seviyeleri olduğu görülmektedir.
Sağlık uzmanları çinko takviyelerine ihtiyacınız olup olmadığını belirlerken kan testi sonuçları ile beraber beslenme ve genetik gibi diğer faktörleri de göz önüne almaktadırlar.
ÖZET
Çinko eksikliği yetersiz beslenme, alkol kullanımı ve yaşlılığa bağlı olarak gelişebilmektedir. Eksikliğinin tespiti ise laboratuvar testlerinde bile bazen fark edilmeyebilmektedir.
Çinko İçeren Gıda Kaynakları
Çinko içeriği zengin olan pek çok hayvansal ve bitkisel gıda bulunmaktadır. Bu nedenle takviyeye ihtiyaç duymadan çinko seviyelerini artırmak oldukça mümkündür.
Çinko seviyeleri en yüksek yiyecekler ise şunlardır:
- Kabuklu deniz ürünleri: İstiridye, midye, yengeç ıstakoz
- Et: Sığır ve kuzu etleri ile ülkemizde tüketilmese de domuz ve bizon etleri
- Kümes hayvanları: Hindi ve tavuk
- Balıklar: Pisi balığı, sardalye, somon balığı ve dil balığı
- Baklagiller: Nohut, mercimek, fasulye ve barbunya
- Kuruyemişler: Kabak çekirdeği, kaju
- Süt ürünleri: Süt, peynir ve yoğurt
- Yumurta
- Tam tahıllar: Yulaf, kahverengi pirinç ve kinoa
- Sebzeler: Mantar, bezelye, yeşil pancar, karalahana ve kuşkonmaz ve pancar yeşillikleri
Et ve kabuklu deniz ürünleri içerisinde bulunan çinko vücut tarafından kolayca emilebilecek bir formda bulunurlar.
Bitkisel kaynaklarda yer alan çinko ise emilimini engelleyen bazı bitkisel bileşikler nedeni ile daha az verimli olmaktadır.
Pek çok yiyece çinko açısından zengin olsa da bazı kahvaltılık gevrekler çinko takviyeleri ile zenginleştirilmektedir.
ÖZET
Çinko, kabuklu deniz ürünleri, beyaz ya da kırmızı et ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklar ile bakliyat ve tam tahıllılarda da bolca bulunmaktadır. Kahvaltılık gevrekler ise takviyelerle zenginleştirilmektedir.
Gerekli Doz ve Doz Aşımı
Çinko eksikliği sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Ancak aşırı dozda çinko tüketiminin de bazı yan etkileri bulunmaktadır.
Aşırı dozda çinko alımı hem akut hem de kronik semptomlara neden olabilmektedir.
Aşırı doz semptomları ise şunlardır:
- Mide bulantısı, kusma
- İştahsızlık
- İshal
- Karın bölgesinde kramplar
- Baş ağrısı
- Düşük bağışıklık
- HDL yani iyi kolesterolde düşme
Çok fazla çinko alımı sonucunda diğer bazı besin maddelerinin de eksikliği söz konusu olabilir.
Örnek vermek gerekirse, yüksek çinko alımı sonucu bakır ve demir emilimleri azalabilmektedir.
Yüksek çinko alımına bağlı olarak bakır seviyelerindeki düşüşler 10 haftalık bir süreçte günlük 60 mg çinko alımı sonucunda dahi gözlenmiştir.
Önerilen Doz
Aşırı çinko alımından sakınmak amacı ile, doktorunuz özellikle bir doz belirlemediyse, çinko takviyelerinden uzak durabilirsiniz.
Tavsiye edilen günlük çinko alımı yetişkinlerde erkekler için 11 mg ve kadınlar içinse 8 mg’dır.
Hamile kadınlar 11 mg ve emziren kadınlar ise 12 mg tüketmelilerdir.
Eğer emilimi engelleyen tıbbi bir durum yoksa, ihtiyacınız olan günlük değerleri tükettiğiniz yiyeceklerle karşılayabilirsiniz.
Çinko alımında kabul edilebilir üst limit ise 40 mg’dır. Ancak çinko eksikliğiniz varsa bunun üzerine çıkmanız gerekebilir.
Eğer takviye kullanmak durumundaysanız çinko sitrat ya da çinko glukonat gibi formları tercih edebilirsiniz. Bunlar vücut tarafından emilimi daha kolay olan iki formdur. Yetersiz emilim gösteren çinko oksitten uzak durmanız gerektiğini hatırlayın.
ÖZET
Aşırı dozda çinko alımını bağlı olarak zehirlenme ishal, baş ağrısı, karın bölgesinde kramp ve bağışıklıkta azalma gibi etkilere neden olabilir. Günlük ihtiyacınızın tamamını yiyeceklerden karşılayabilirsiniz.
Sonuç
Çinko, metabolizma, DNA sentezi, bağışıklığın artması ile büyüme ve gelişim için gerekli bir mineraldir.
İltihaplanma ile yaşa bağlı olarak gelişebilen bazı rahatsızlıkların ortaya çıkma ihtimalini azaltabilmektedir.
Çoğu insan yiyecekler yoluyla günlük çinko ihtiyacınız karşılayabilmektedir. Bu yetişkin erkeklerde 11, kadınlarda ise 8 mg’dır. Ancak ileri yaşlardaki kişilerde ya da çinko eksikliği olanlarda daha yüksek dozlarda çinko alımı gerekebilir. Daha yüksek dozlar için çinko takviyeleri kullanılabilmektedir.
Yüksek dozda çinko alımı ise tehlikeli yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle günlük tavsiye edilen dozlarda çinko alımını aşmamak önemlidir. Eğer çinko eksikliğiniz olduğunu düşünüyorsanız, takviye kullanmadan önce çinko seviyelerinizi kontrol ettirerek doz konusunda doktorunuza danışmalısınız.
Çinko Hakkında Her Şey
Çinko, vücudunuzda çok etkili olan bir mineraldir.
Ancak vücudumuz, maalesef doğal olarak çinko üretemez. Bu nedenle bu ihtiyacımızı yiyeceklerle ya da takviyelerle karşılamak zorundayız.
Bu makalemizde çinkonun işlevi ve faydalarından tutun da doz önerileri ve yan etkilerine kadar çinko hakkında he rşeyi anlatmaya çalışacağız.
Çinko Nedir?
Çinko, temel besin maddeleri arasında yer almaktadır. Vücudumuz tarafından üretilemediği gibi depolanamaz da.
Bu nedenle, çinko alımı için yiyeceklere ya da takviyelere başvurmak zorundayız.
Çinko, vücudumuzdaki pek çok işlevde gerekli bir maddedir. Çinkonun gerekli olduğu fonksiyonları şu şekilde özetleyebiliriz:
- Enzimatik reaksiyonlarda
- Bağışıklık fonksiyonunda
- Protein sentezinde
- DNA sentezinde
- Yara iyileşmesinde
- Büyüme ve gelişmede çinkoya ihtiyaç duyulmaktadır.
Çinko, bitkisel gıdalardan da, hayvansal gıdalardan da temin edilebilmektedir.
Doğal olarak çinko içermeyen bazı kahvaltılık gevrekler ile atıştırmalıklarda ise sentetik çinko kullanılmakta ve bu şekilde bu gıdalar çinko ile takviye edilmektedir.
Çinkoyu bitkisel ya da hayvansal kaynaklı yiyeceklerden tedarik edebileceğiniz gibi çinko takviyeleri veya çinko içeren çoklu besin takviyeleri de alabilirsiniz.
Çinkonun bağışıklık sistemimizde de önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu nedenle bazı burun spreyleri ile pastillerin içeriklerinde de çinko bulunabilmektedir.
ÖZET
Çinko temel besin maddeleri arasında yer alır ve vücudumuz çinko üretemez. Büyüme ve gelişme, protein sentezi, bağışıklık sistemi dahil bir çok fonksiyonda yer alır.
Vücuttaki Rolü
Çinko, vücudumuzda çok farklı ve fazla fonksiyonun işleyişinde rol almaktadır.
Aslında çinko, vücudumuzda demirden sonra gelen mineraldir ve her hücrede çinko bulunmaktadır.
Çinko, 300’ün üzerinde enzimin etkinliği için gerekli bir mineraldir ki bunlardan bazıları metabolizmaya, sindirim ve sinir sistemlerine de yardım etmektedir.
Çinko bu özelliklerin yanında cilt sağlığında, DNA sentezinde ve hatta protein üretiminde de rol almaktadır.
Ek olarak büyüme ve gelişimde, hücre büyümesi ve bölünmesi üzerindeki etkinliği ile de oldukça önemlidir.
Çinko duyularımız için de gerekli bir mineraldir. Tat ve koku için ihtiyaç duyulan enzimlerden bir tanesi yine çinkoya bağlıdır. Bu nedenle çinko eksikliğinde tat ve koku duyularınızda azalma yaşama ihtimaliniz bulunur.
ÖZET
Çinko, büyüme ve gelişim ile protein üretiminin yanı sıra tat ve koku alma gibi duyular için de gerekli ve önemli bir mineraldir.
Sağlığa Faydaları
Araştırmaların ortaya koyduğuna göre çinko pek çok sağlıklı etkiye sahiptir.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Çinko, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve güçlü kalmasına yardım eder.
Çinko tüm hücrelerde bulunur. Hücre işlevi ve sinyali için gerekli olması nedeniyle, çinko eksikliğinde bağışıklık sisteminin zayıflaması ile karşılaşılabilirsiniz.
Çinko takviyeleri ise bağışıklık hücrelerini uyararak oksidatif stresin azalmasına yardım eder.
Yapılan bir çalışmanın sonucuna göre günde 80 ile 92 mg arasında çinko takviyesi alımı soğuk algınlığı süresini % 33 oranında azaltılmaktadır.
Ayrıca çinko takviyesi almak enfeksiyon geliştirme ihtimalini önemli ölçüde azaltmaktadır. Ayrıca ileri yaşlardaki kişilerde bağışıklık tepkilerini de teşvik eder.
Yara İyileşme Hızını Artırır
Çinko, yanıklarda, bazı ülser tiplerinde ve diğer bazı cilt yaralanmalarında tedavi amaçlı da kullanılmaktadır.
Kolajen sentezi, bağışıklık fonksiyonu ve iltihaplanmada önemli etkileri bulunur. Bu nedenle yaraların iyileşmesinde oldukça etkin bir mineraldir.
Cildimiz, vücudumuzdaki çinkonun % 5’i gibi yüksek bir kısmını tutmaktadır.
Çinko eksikliğinde yaraların iyileşmesinin yavaşlaması mümkünken, çinko takviyesi alımı ile de hızlanması mümkün hale gelmektedir.
Diyabete bağlı ayak ülseri rahatsızlığı bulunan 60 kişi üzerinde yapılan ve 12 hafta süren bir araştırmaya göre, günde 200 mg çinko ile tedavi edilenler placebo grubuna kıyasla ülser boyutunda ciddi küçülmeler görmüşlerdir.
Yaşa Bağlı Bazı Hastalıklarda Riski Azaltır
Çinko, zatürreede, yaşa bağlı makula dejenerasyonunda ve enfeksiyonlarda yaşa bağlı gelişen riski azaltabilmektedir.
Çinko, T hücreleri ile doğal öldürücü hücrelerin etkinliklerini artırmaktadır. Bu da oksidatif stresi azaltmakta ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamaktadır.
Çinko takviyesi alan yaşlı insanların grip aşılarına verdiği yanıtlarda iyileşme, zatürree geliştirme riskinde azalma görülmüştür. Hatta aynı kişilerin zihinsel performanslarında da artış gözlenmiştir.
Yine araştırmalara göre günlük 45 mg çinko alımı, ileri yaşlardaki kişilerde enfeksiyon oranını % 66 azaltmaktadır.
Bunlara ek olarak 4200’ün üzerinde kişi ile yapılan bir çalışmaya göre, antioksidan takviyeleri ile birlikte günde 80 mg çinko alımı görme kaybını ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu riskini azaltmaktadır.
Akne Tedavisinde Etkilidir
Akne, tahminlere göre dünya nüfusunun yaklaşık % 10’unun etkileyen bir cilt rahatsızlığıdır.
Akne, yağ üreten bezlerin bakteriler ve iltihaplanmalar ile tıkanması sonucu oluşur.
Araştırmalara göre çinko tedavisi iltihabı azaltmaya yardım ederek bakterilerin büyümelerini engelleyebilmekte, yağ bezi aktivitesini düzenleyerek akneyi tedavi edebilmektedir.
Akne geliştiren insanlar daha düşük çinko seviyelerine sahip olmaktadırlar. Bu nedenle çinko takviyeleri belirtilerin azalmasında etkili olabilmektedir.
İltihaplanmayı Azaltır
Çinko, oksidatif stresi ve vücutta iltihaplanmaya yol açan bazı proteinlerin sevilerini azaltmaktadır.
Oksidatif stres, kalp rahatsızlıkları, zihinsel rahatsızlıklar ve kanser gibi çeşitli ve kronik hastalıklarda etkili olabilen iltihaplanmalara yol açmaktadır.
İleri yaşlardaki 40 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre günde 45 mg çinko almak, iltihaplanma belirtilerini azaltabilmektedir.
ÖZET
Çinko, iltihaplanmayı etkin bir şekilde azaltabilmektedir. Bu sayede bağışıklığı ve yara iyileşme hızını artırmakta, yaşa bağlı hastalık riski ile akneleri ise azaltmaktadır.
Çinko Eksikliğinin Belirtileri
Şiddetli çinko eksikliği sık karşılan bir durum değildir. Alkol bağımlılığı olan kişilerde, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullananlarda ve anneleri yeterince çinko almayan bebeklerde ortaya çıkabilmektedir.
Şiddetli çinko eksikliği belirtileri içerisinde büyüme ve gelişmede bozukluk, cinsel olgunluğa erişimde gecikme, deride dökülme, kronik ishal, yaralarda yavaş iyileşme ve davranış problemleri sayılabilir.
Hafif denilebilecek çinko eksikliği ise, önemli besinlerin alınmasında sıkıntılar yaşayan gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda daha sık görülmektedir.
Yetersiz beslenmeye bağlı olarak dünya genelinde 2 milyara yakın insanda çinko eksikliği olduğu tahmin edilmektedir.
Çinko eksikliği bağışıklık sistemini bozarak enfeksiyon riskini artırabilmektedir. Maalesef 5 yaş altı çocuklar arasında çinko eksikliğine bağlı ölümlerin sayısının yıllık 450.000’den fazla olabileceği düşünülmektedir.
Çinko eksikliği ihtimali bulunanlar arasında aşağıdakiler sayılabilir:
- Gastrointestinal rahatsızlıkları olan kişiler
- Vejetaryen ve vegan kişiler
- Hamile ve emziren kadınlar
- Sadece anne sütüyle beslenen biraz daha büyük bebekler
- Orak hücre anemisi rahatsızlığı olan kişiler
- Blumia ve anoreksiya da dahil olmak üzere kötü ya da yetersiz beslenen kişiler
- Kronik böbrek rahatsızlıkları olan kişiler
- Fazla alkol kullanan kişiler
Hafif çinko eksikliği belirtileri arasında ishal, bağışıklığın düşmesi, saçların incelmesi, iştah eksikliği, duygu bozuklukları, cilt kuruması, doğurganlık problemleri ve yaralarda geç iyileşme yer almaktadır.
Vücudumuz çinko üzerinde sıkı bir denetime sahip olduğu için eksikliğinin laboratuvar testleri tespiti de zordur. Hatta bazen testler eksiklik göstermese de eksik çinko seviyeleri olduğu görülmektedir.
Sağlık uzmanları çinko takviyelerine ihtiyacınız olup olmadığını belirlerken kan testi sonuçları ile beraber beslenme ve genetik gibi diğer faktörleri de göz önüne almaktadırlar.
ÖZET
Çinko eksikliği yetersiz beslenme, alkol kullanımı ve yaşlılığa bağlı olarak gelişebilmektedir. Eksikliğinin tespiti ise laboratuvar testlerinde bile bazen fark edilmeyebilmektedir.
Çinko İçeren Gıda Kaynakları
Çinko içeriği zengin olan pek çok hayvansal ve bitkisel gıda bulunmaktadır. Bu nedenle takviyeye ihtiyaç duymadan çinko seviyelerini artırmak oldukça mümkündür.
Çinko seviyeleri en yüksek yiyecekler ise şunlardır:
- Kabuklu deniz ürünleri: İstiridye, midye, yengeç ıstakoz
- Et: Sığır ve kuzu etleri ile ülkemizde tüketilmese de domuz ve bizon etleri
- Kümes hayvanları: Hindi ve tavuk
- Balıklar: Pisi balığı, sardalye, somon balığı ve dil balığı
- Baklagiller: Nohut, mercimek, fasulye ve barbunya
- Kuruyemişler: Kabak çekirdeği, kaju
- Süt ürünleri: Süt, peynir ve yoğurt
- Yumurta
- Tam tahıllar: Yulaf, kahverengi pirinç ve kinoa
- Sebzeler: Mantar, bezelye, yeşil pancar, karalahana ve kuşkonmaz ve pancar yeşillikleri
Et ve kabuklu deniz ürünleri içerisinde bulunan çinko vücut tarafından kolayca emilebilecek bir formda bulunurlar.
Bitkisel kaynaklarda yer alan çinko ise emilimini engelleyen bazı bitkisel bileşikler nedeni ile daha az verimli olmaktadır.
Pek çok yiyece çinko açısından zengin olsa da bazı kahvaltılık gevrekler çinko takviyeleri ile zenginleştirilmektedir.
ÖZET
Çinko, kabuklu deniz ürünleri, beyaz ya da kırmızı et ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklar ile bakliyat ve tam tahıllılarda da bolca bulunmaktadır. Kahvaltılık gevrekler ise takviyelerle zenginleştirilmektedir.
Gerekli Doz ve Doz Aşımı
Çinko eksikliği sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Ancak aşırı dozda çinko tüketiminin de bazı yan etkileri bulunmaktadır.
Aşırı dozda çinko alımı hem akut hem de kronik semptomlara neden olabilmektedir.
Aşırı doz semptomları ise şunlardır:
- Mide bulantısı, kusma
- İştahsızlık
- İshal
- Karın bölgesinde kramplar
- Baş ağrısı
- Düşük bağışıklık
- HDL yani iyi kolesterolde düşme
Çok fazla çinko alımı sonucunda diğer bazı besin maddelerinin de eksikliği söz konusu olabilir.
Örnek vermek gerekirse, yüksek çinko alımı sonucu bakır ve demir emilimleri azalabilmektedir.
Yüksek çinko alımına bağlı olarak bakır seviyelerindeki düşüşler 10 haftalık bir süreçte günlük 60 mg çinko alımı sonucunda dahi gözlenmiştir.
Önerilen Doz
Aşırı çinko alımından sakınmak amacı ile, doktorunuz özellikle bir doz belirlemediyse, çinko takviyelerinden uzak durabilirsiniz.
Tavsiye edilen günlük çinko alımı yetişkinlerde erkekler için 11 mg ve kadınlar içinse 8 mg’dır.
Hamile kadınlar 11 mg ve emziren kadınlar ise 12 mg tüketmelilerdir.
Eğer emilimi engelleyen tıbbi bir durum yoksa, ihtiyacınız olan günlük değerleri tükettiğiniz yiyeceklerle karşılayabilirsiniz.
Çinko alımında kabul edilebilir üst limit ise 40 mg’dır. Ancak çinko eksikliğiniz varsa bunun üzerine çıkmanız gerekebilir.
Eğer takviye kullanmak durumundaysanız çinko sitrat ya da çinko glukonat gibi formları tercih edebilirsiniz. Bunlar vücut tarafından emilimi daha kolay olan iki formdur. Yetersiz emilim gösteren çinko oksitten uzak durmanız gerektiğini hatırlayın.
ÖZET
Aşırı dozda çinko alımını bağlı olarak zehirlenme ishal, baş ağrısı, karın bölgesinde kramp ve bağışıklıkta azalma gibi etkilere neden olabilir. Günlük ihtiyacınızın tamamını yiyeceklerden karşılayabilirsiniz.
Sonuç
Çinko, metabolizma, DNA sentezi, bağışıklığın artması ile büyüme ve gelişim için gerekli bir mineraldir.
İltihaplanma ile yaşa bağlı olarak gelişebilen bazı rahatsızlıkların ortaya çıkma ihtimalini azaltabilmektedir.
Çoğu insan yiyecekler yoluyla günlük çinko ihtiyacınız karşılayabilmektedir. Bu yetişkin erkeklerde 11, kadınlarda ise 8 mg’dır. Ancak ileri yaşlardaki kişilerde ya da çinko eksikliği olanlarda daha yüksek dozlarda çinko alımı gerekebilir. Daha yüksek dozlar için çinko takviyeleri kullanılabilmektedir.
Yüksek dozda çinko alımı ise tehlikeli yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle günlük tavsiye edilen dozlarda çinko alımını aşmamak önemlidir. Eğer çinko eksikliğiniz olduğunu düşünüyorsanız, takviye kullanmadan önce çinko seviyelerinizi kontrol ettirerek doz konusunda doktorunuza danışmalısınız.
*Resim Shutterbug75 tarafından Pixabay ‘a yüklendi