Çölyak hastalığı nedir? Çölyak belirtileri nelerdir? Çölyak hastalığının tedavi nasıl?
Çölyak hastalığı, beslenme yoluyla alınan gluten proteininin bağırsaklarda reaksiyona yol açması durumu olarak tanımlanabilir. Halk arasında kimi zaman unlu mamul yiyememe hastalığı, ekmek yiyememe hastalığı olarak da anılır. Peki Çölyak hastalığı belirtileri nedir?
Gluten enteropatisi, kalıtsal bir sağlık sorunudur. Arpa, buğday, çavdar gibi gluten içeren besinlerin tüketilememesine neden olan Çölyak hastalığı, yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Çölyak hastalığı , ince bağırsakların işlevini yerine getirmesini engeller. Bağırsaklar, besinlerin emilimini yeteri kadar yapamaz. Bu kişilerin, glutene karşı hassasiyetleri bulunmaktadır. Gluten bir protein türüdür. Bu proteine karşı hassasiyeti olan kişilerin, gluten içeren besinleri tüketmeleri sağlık açısından büyük riskler taşımaktadır. Gluten içeren besinler tüketildiğinde, bu durum ince bağırsaklarda zamanla iltihaplanmalara yol açar. İnce bağırsağın yapısı bozulur ve bağırsak besin emilimini yerine getiremez. Bu reaksiyonlar sonucu, kişi de ilk olarak karın ağrısı ve ishal görülmektedir. Genetik bir hastalık olan Çölyak, tek yumurta ikizlerinde daha çok görülen bir hastalıktır.
Çölyak hastalığı , her geçen gün görülme sıklığı artan yaygın bir hastalıktır. Dünyadaki çoğu ülkede her 70 ila 200 kişiden birinde çölyak hastalığı bulunur. Gluten sensitif enteropati olarak da adlandırılan hastalık vücut bağışıklık sistemi ile ilişkili nedenlerle ortaya çıkar. Birçok tahılda bulunan gluten adı verilen proteine yanlış yönlendirilmiş bir bağışıklık tepkisi ile tetiklenir. Bazı hastalarda gluteni parçalayan enzime karşı da bağışıklık cevabı vardır. Çölyak hastalığı, ince bağırsakta iltihaplanma ortaya çıkması neticesinde belirti verir. Bağışıklık sistemi glutene karşı anormal bir tepki vererek iltihabi süreci başlatır.
Kısaca Çölyak hastalığı bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Gluten Enteropatisi adı da verilen çölyak hastalığı bağırsaklarda besin emilimini sağlayan villus adlı yapıların bozulmasına yol açar. Çölyak hastaları Gluten adlı proteine karşı hassastırlar ve bağırsakta gıda emiliminin bozulmaması için gluten içeren gıdalardan uzak durmaları gerekir.
Bağırsak mukozası normal olarak villus adı verilen ve besin emilimini sağlayan eldiven parmağı şeklinde küçük çıkıntılar içerir. Villuslar bağırsak emilim yüzeyini artırarak besinlerin kana geçişini kolaylaştırır. Çölyak hastalığında gelişen iltihabı süreç sonucunda vücut kendi dokularına zarar veren antikorlar oluşturur. Bu otoantikorlar ince bağırsak iç yüzeyinde yer alan bu çıkıntıları yok eder ve villuslar düzleşir. Bunlar hasar gördüğünde hastalar ne kadar çok yerse yesin, tam emilim olmadığı için vücuda yeteri kadar besin maddesi almak mümkün olmaz.
Uzmanlar çölyak hastalığının alerjik ya da otoimmün bir hastalık olup olmadığı konusunda araştırmalara devam etmektedir. Son verilere göre hastalığın hem alerjik hem de otoimmün unsurlar içerdiği düşünülmektedir. Alerji, bağışıklık sisteminin aslında vücuda zararsız olan maddelere aşırı reaksiyon göstermesidir. Bu, çölyak hastalığında da olan durumdur, çünkü bağışıklık sistemi zararsız glutene aşırı bağışıklık tepkisi ile cevap verir. Öte yandan, bağışıklık sistemi aynı zamanda vücudun kendi enzimi olan doku transglutaminazına karşı antikorlar oluşturur.
ÇÖLYAK HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Çölyak hastalığının özellikle sindirimle ilgili pek çok belirtisi vardır. Beslenme ile ilgili yarattığı problemler nedeniyle küçük çocuklarda ishal, karın şişkinliği, kilo alamama ve buna bağlı olarak booyun uzamaması gibi belirtilerle kendini gösterir. İleriki yaşlarda da kansızlık, boy kısalığı, kemik zayıflığı, karaciğer hastalığı gibi pek çok durum çölyak hastalığının belirtisi olabilir.
- Karın bölgesinde öne doğru şişkinlik
- Kusma, halsizlik ve iştahsızlık
- Midede gaz sancısı
- Şiddetli karın ağrısı
- Dışkıda anormallik, dışkının parlak sorun renkli olması
- Kansızlık, demir eksikliği
- Uzun süren yorgunluklar
- El ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma
- Kızıl, pürüzsüz ve parlak bir dil
- Eklem ve kemik ağrıları
- Sinirlilik
- Depresyon, kaygı bozuklukları, tükenmişlik hissi
- Baş ağrıları
- Kısırlık, tekrarlayan düşükler
- Aft veya ağız kuruluğu gibi ağız problemleri
- El veya ayaklarda karıncalanma, uyuşma
- Mide bulantısı
- Mide yanması
- Kaslarda güçsüzlük
- Adet düzensizlikleri
- Kırılgan, zayıf kemikler
- Mide ülseri
- Bağırsak tıkanması
- Kas zayıflığı ve kansızlık
- Ciltte kaşıntılı ve döküntü
- Dermatit herpetiformis (DH), çölyak hastalığının bir diğer yaygın görülen belirtisidir. Bu hastalık ciltte kaşıntı ve kabarcıklara neden olan cilt döküntüsüdür. Dirsekler, kalçalar ve dizlerde meydana gelebilir. Çölyak hastalığı olanların yaklaşık yüzde 15 ila 25’inde görülür.
Tabii bu belirtiler kesinlikle çölyak hastası olduğunuz anlamına gelmez. Bunun için bir doktora başvurmalısınız. Çölyak hastalığı tanısı bir gastroentelog tarafından, çeşitli kan tahlilleri ve bağırsak biyopsisi ile yapılmaktadır.
Çölyak hastası glutensiz diyetini takip etmezse rahatsız edici semptomların yanında uzun vadede çeşitli sağlık sorunları ile karşılaşacaktır. Osteoporz, kısırlık, düşük tehlikesi, depreston, ince bağırsak kanseri, lenfoma ve yetersiz beslenmeye bağlı olarak kronik kötü bir sağlık.
Çocuklarda tedavi edilmeyen çölyak hastalığı boy kısalığına, davranış problemlerine ve gelişim geriliğine yol açar. Çölyak hastası çocuklara neleri yiyip neleri yiyemeyeceği çok iyi bir şekilde öğretilmeli; çocuklar ebeveynlerinin gözetiminde olmadığı zamanlarda yediklerine dikkat etmeleri sağlanmalıdır. Çölyak hastası çocukların gideceği okuldaki yetkililerinde hastalıktan haberdar edilmesinde fayda vardır.
Çocuklarda çölyak hastalığı belirtileri
Bebeklerde hastalığın belirtileri ek gıdalara başladıktan sonra ilk tahıl ürünlerini aldıklarında ortaya çıkar. Birkaç hafta ila ay sonra sindirim sistemi ile ilişkili bulantı, kusma, ishal gibi klasik belirtileri görülmeye başlar. 2 yaş altı çocuklarda, çölyak hastalığı belirtileri;
- Kusma
- Kronik ishal
- Karında şişlik
- Gelişme geriliği
- İştahsızlık
- Kas erimesi
2 yaşından büyük çocuklarda ise;
- İshal
- Kabızlık
- Kilo kaybı
- Sinirlilik
- Kısa boy
- Ergenlikte gecikme
- Dikkat eksikliği / hiperaktivite, öğrenme güçlükleri, baş ağrısı, kas koordinasyon eksikliği ve epilepsi nöbeti gibi nörolojik belirtiler görülebilir.
Çölyak hastalığı; cerrahi işlem, gebelik, doğum, viral enfeksiyon veya şiddetli duygusal stres sonrasında ilk kez belirti verebilir ya da var olan belirtiler tetiklenebilir.
Tanı Yöntemleri
Çocuklarda çölyak tanısı koymak çok daha kolay. Sebepsiz karın ağrısı, alerji, inatçı kusma, deri döküntüsü, tedaviye rağmen düzelmeyen kansızlık ve gelişme geriliği gibi belirtiler Çölyak hastalığının göstergesi olabiliyor.
Ancak erişkinlerde tanının koyulması çocuklar kadar kolay değil çünkü yetişkinlerde bu belirtilerden sadece bir tanesi görülebiliyor.
Tanıda serolojik testler ve ince bağırsak biyopsisi uygulanıyor.
Serolojik testler için kanda Antigliadin ve antiendomisyum antikor testleri yapılıyor. Duyarlılık ve özgünlüğü en yüksek olan ise doku transglutaminaz antikor Ig A ve G testleri oluyor. Bu testler tarama ve izleme amaçlı da kullanılıyor.
Kesin tanı için endoskopi ile ince bağırsak yapısı değerlendiriliyor, biyopsi alınabiliyor.
Bağırsak katlantılarındaki taraksı görünüm, katlantılarda azalma ve düzleşme ile ince bağırsak yüzeyinde emilimi sağlayan parmak şeklinde ve villüs adı verilen yapıların düzleşmesi, yassılaşması bu hastalarda sık görülüyor.
İnce bağırsağın başlangıç kısımlarında hastalığa daha sık rastlandığından, bu bölge biyopsileri doğru sonuç veriyor. Ancak tanı konulurken hafif ve sessiz olguların varlığının da unutulmaması gerekiyor.
ÇÖLYAK HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Çölyak hastalığının günümüzdeki tek tedavisi ömür boyu glutensiz diyet uygulanmasıdır. Bu tedaviye mutlaka uyulmalıdır. Günümüzde başka bir alternatif tedavi yoktur. Tanı aldıktan sonra ilk 3 ay laktoz suz diyet önerilir. Bağırsaklardaki emilim problemi nedeniyle çeşitli vitamin ve mineral eksiklikleri de oluşacağından demir, folik asit , B12 vitamini , D vitamini , kalsiyum takviyesi yapılır.
İleri dönemlerde hastalığa bağlı oluşabilecek bazı sorunların tedavisinde steroid ve azatiopürin, siklosporin gibi bağışıklık sistemini baskılayacak ilaçlar kullanılabilir. Hastalığın temelini oluşturan genetik ve bağışıklık sistemi bozukluklarına karşı ilaç geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Birçok hastada tedavi ile ilk iki haftada belirtilerde düzelme olur. Bazen bu süreç 6 aya kadar uzayabilir.
En az 6-12 ay glutensiz diyete rağmen hastanın belirtilerinde, çölyak testlerinde ve biyopsi bulgularında düzelme olmaması tedaviye cevapsızlık olarak değerlendirilir.
Hastalığın teşhis edilmesinden hemen sonra, sıkı bir diyet uygulanmaktadır. Bu diyet glutensiz diyet olarak adlandırılmaktadır. Bu sayede, ince bağırsağın hasar gören yüzeyinin tedavi edilmesi sağlanır. Hastalar, gluten içermeyen besinler tükettikçe, şikayetlerde azalmaktadır. Hastalığın belirtilerinin görülme oranı; yaşa, cinsiyete ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Gluten proteinine karşı alerjisi olan kişilerin, hastalık belirtileri yıllar sonra ortaya çıkabilmektedir. Belirtileri çok geç ortaya çıkan bu hastalığın iyileşme süresi de uzun sürmektedir. Kişi, diyetini yaşamı boyunca devam ettirmelidir. Aksi takdirde, bu hastalık, başka rahatsızlıkların tetiklenmesine yol açabilir. Hastalığın tedavi edilmesinde alternatif yöntemler uygulanması, kesinlikle tavsiye edilmemektedir.
Çölyak hastaları ne yemeli?
Çölyakta glutenli gıdalara karşı aşırı duyarlılık oluştuğu için mutlaka glutensiz gıdalar tercih edilmelidir:
- Et, tavuk, balık
- Süt ve süt ürünleri
- Yumurta
- Kuru baklagiller, soya fasülyesi, kinoa
- Pirinç
- Mısır
- Patates
- Meyve ve sebze çeşitleri Çölyak hastalarının tüketebileceği besinlerdir
Çölyak Hastalığı ve Diyabet İlişkisi
Çölyakla ilgili son derece ilginç bir veri de diyabetle arasındaki belirgin ilişkidir. Çölyak hastalarında diyabet görülme oranı, çölyak hastası olmayanlara göre, 10 kat daha fazladır. Aynı durum, diyabet olanlarda da çölyaka karşı geçerlidir.
Tip 1 diyabet hastalarında çölyak olması ihtimali, diyabet hastası olmayanlara göre 20 kat fazladır. Sadece bu bile, diyabetle çölyak arasındaki ilişkiyi gösteren önemli bir parametredir.
Bu risk, tıpta bilinen bir konudur; çölyak hastası olan herkese diyabet taraması da yapılır. Ya da diyabet olanlar çölyak açısından da araştırılır.
Çölyak hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Hastalık tedavi edilmezse, sindirim hastalığı olması nedeniyle demir başta olmak üzere kalsiyum, magnezyum , vitamin ve protein alınımında, karbonhidrat ve yağların emiliminde yetersizlik ortaya çıkar. Bütün bu bozuklukların neticesinde:
- A vitamini eksikliğine bağlı gece körlüğü
- B12 ve D vitamini eksikliği
- Folik asit ve mineral eksiklikleri
- Kansızlık
- Ergenlikte gecikme
- Kemiklerde zayıflık
- Üreme sağlığı problemleri
- Bağırsak tümörleri
- Periferal nöropati
- Ataksi (dengesizlik)
- Kemik kırıkları
- Depresyon gelişebilir.
Gluten nedir?
Gluten, tahıllarda bulunan bitkisel bir proteindir. Aşağıdaki tahıl ürünlerde doğal olarak bulunur.
- Buğday,
- Arpa,
- Yulaf,
- Çavdar,
Yoğurulan bir hamurun elastik hale gelmesini sağlayan da glutendir. Sağlıklı bireyler tarafından tüketilmesinde bir sakınca yoktur.
Çölyak diyeti nasıl yapılır?
Eğer tanı aldıysanız ve tedaviye başlıyorsanız, sıkı bir glutensiz beslenme uygulamanız gerekiyor. İlk olarak aşağıdaki doğal olarak gluten içeren ürünlerden ve bunları içeren ürünlerden uzak durmanız gerektiğini bilin:
- Buğday,
- Çavdar,
- Yulaf,
- Arpa
*Resim Rosalia Ricotta tarafından Pixabay ‘a yüklendi